Osmanlı Devleti, 18. yüzyılda Avrupa'daki gelişmeleri yakından takip etmeye başladı. Askeri alandaki yenilgiler ve ekonomik sıkıntılar, devletin reform yapma ihtiyacını ortaya çıkardı.
Orduyu modernize etmek amacıyla Avrupa'dan uzmanlar getirildi. Nizam-ı Cedid ordusu kuruldu.
Devletin gelirlerini artırmak için yeni vergi düzenlemeleri yapıldı. Avrupa'daki elçilikler aracılığıyla Batı'nın yönetim anlayışı öğrenilmeye çalışıldı.
Avrupa'daki bilimsel ve kültürel gelişmeler takip edildi. Tercüme faaliyetlerine önem verildi. İlk devlet matbaası kuruldu.
1789'da meydana gelen Fransız İhtilali, tüm dünyayı etkilediği gibi Osmanlı Devleti'ni de derinden etkiledi. İhtilalin yaydığı milliyetçilik akımı, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki farklı milletlerin ayaklanmasına neden oldu.
Her milletin kendi devletini kurma düşüncesi, Osmanlı'daki azınlıklar arasında yayıldı. Sırplar, Yunanlar ve Bulgarlar gibi milletler bağımsızlık için ayaklandılar.
Osmanlı Devleti, milliyetçi ayaklanmaları bastırmak için askeri güç kullandı. Ancak, Avrupa devletlerinin desteğiyle ayaklanmalar büyüdü ve Osmanlı Devleti toprak kaybetmeye başladı.
Devletin dağılmasını önlemek amacıyla 1839'da Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu fermanla tüm vatandaşlara eşit haklar verilmesi amaçlandı.
18. yüzyılın sonlarında İngiltere'de başlayan Sanayi İnkılabı, Osmanlı ekonomisini olumsuz etkiledi. Avrupa'da üretilen ucuz ve kaliteli ürünler, Osmanlı pazarlarını istila etti.
Osmanlı Devleti, Avrupa'ya hammadde satan ve Avrupa'dan mamul madde alan bir ülke haline geldi. Yerli üretim azaldı ve işsizlik arttı.
Ekonomik sıkıntıları aşmak için Osmanlı Devleti, Avrupa'dan borç almaya başladı. Ancak, borçlar ödenemeyince devlet iflas etti.
Osmanlı Devleti'nin borçlarını ödeyememesi üzerine Avrupa devletleri, Düyun-u Umumiye adında bir teşkilat kurarak Osmanlı gelirlerine el koydu.