📜 2026 TYT Tarih: Kanun-i Esasi Nedir?
Kanun-i Esasi, Osmanlı Devleti'nin ilk anayasasıdır. 23 Aralık 1876'da ilan edilmiştir. Bu anayasa, Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır çünkü padişahın yetkilerini sınırlandırarak meşruti bir yönetim anlayışına geçişi sağlamıştır.
🏛️ Kanun-i Esasi'nin Temel Özellikleri
- 👑 Devletin Şekli: Osmanlı Devleti'nin yönetim şekli meşruti monarşi olarak belirlenmiştir. Bu, padişahın yetkilerinin anayasa ile sınırlandırıldığı anlamına gelir.
- ⚖️ Yasama Yetkisi: Yasama yetkisi, Meclis-i Umumi adı verilen bir parlamento tarafından kullanılacaktı. Meclis-i Umumi, Ayan Meclisi (senato) ve Mebusan Meclisi (halkın seçtiği temsilciler) olmak üzere iki bölümden oluşuyordu.
- 🛡️ Yürütme Yetkisi: Yürütme yetkisi padişaha aitti. Ancak padişah, hükümeti Meclis-i Umumi içinden seçmek ve meclise karşı sorumlu tutmak zorundaydı.
- 🕊️ Temel Hak ve Özgürlükler: Kanun-i Esasi, Osmanlı vatandaşlarına bazı temel hak ve özgürlükler tanıyordu. Bunlar arasında kişi dokunulmazlığı, konut dokunulmazlığı, basın özgürlüğü ve eğitim hakkı yer alıyordu.
- ☪️ Din ve Dil: Devletin dini İslam, resmi dili ise Türkçeydi.
- 👑 Padişahın Yetkileri: Padişahın yetkileri tamamen ortadan kalkmamıştı. Padişah, kanunları veto etme, savaş ilan etme, barış yapma ve sürgün yetkisine sahipti.
🗓️ Kanun-i Esasi'nin Önemi
- 🇹🇷 İlk Anayasa: Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası olması sebebiyle, Türk anayasa tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir.
- 🤝 Meşrutiyetin İlanı: Meşruti monarşi rejimine geçişi sağlayarak, padişahın yetkilerini sınırlandırmış ve halkın yönetime katılımını artırmıştır.
- 💡 Modernleşme Adımı: Osmanlı Devleti'nin modernleşme çabalarının bir parçası olarak, Batılı devletler nezdinde itibarını artırmayı amaçlamıştır.
- ⛔ Kısa Süreli Uygulama: 1878'de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış ve 1908'e kadar yürürlükte kalmamıştır. Ancak, fikir olarak sonraki dönemlerde etkili olmuştur.
⏳ Kanun-i Esasi'nin Askıya Alınması ve Yeniden Yürürlüğe Girmesi
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından II. Abdülhamid, Kanun-i Esasi'yi askıya alarak Meclis-i Mebusan'ı kapatmıştır. Bu dönem, İstibdat Dönemi olarak bilinir. 1908'de Jön Türk Devrimi ile birlikte Kanun-i Esasi yeniden yürürlüğe konulmuş ve II. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır.