Sevgi Soysal'ın başyapıtı "47'liler", Türkiye'nin çalkantılı 1970'li yıllarına ışık tutan, toplumsal ve bireysel sorgulamaları derinlemesine işleyen bir roman. Roman, 1947 doğumlu bir kuşağın, dönemin siyasi ve sosyal atmosferi içinde yaşadığı kimlik arayışlarını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını anlatıyor. Eser, özellikle kadın karakterler üzerinden, o dönemin Türkiye'sindeki kadınların karşılaştığı zorlukları ve özgürleşme mücadelelerini mercek altına alıyor.
Roman, Zeliha ve Ali'nin öğretmen olarak atandıkları kasabada başlıyor. İkisi de idealist öğretmenler olan Zeliha ve Ali, eğitim sistemindeki sorunlarla ve toplumun dayattığı kalıplarla mücadele ediyor. Zeliha, özellikle kadınların eğitimine önem veriyor ve kız öğrencilerini destekliyor. Ali ise, öğrencilerine eleştirel düşünmeyi ve sorgulamayı öğretiyor.
Ancak, Zeliha ve Ali'nin idealist yaklaşımları, kasabadaki bazı kesimler tarafından hoş karşılanmıyor. Özellikle, Zeliha'nın kadınların özgürleşmesi için verdiği mücadele, bazı çevrelerde tepkiyle karşılanıyor. Zeliha ve Ali, baskılara rağmen mücadelelerinden vazgeçmiyor ve öğrencilerine umut aşılamaya devam ediyor.
Romanın ilerleyen bölümlerinde, Zeliha ve Ali'nin hayatlarına farklı karakterler giriyor. Bu karakterler aracılığıyla, dönemin Türkiye'sindeki siyasi ve sosyal çeşitlilik gözler önüne seriliyor. Romanda, farklı ideolojilere sahip insanlar arasındaki çatışmalar, aşklar, dostluklar ve ihanetler anlatılıyor.
Sonuç olarak "47'liler", sadece bir dönemin değil, aynı zamanda evrensel insanlık hallerinin de romanı. Kimlik arayışı, hayal kırıklıkları, umut ve mücadele gibi temalar, romanı günümüzde de актуальным kılıyor.