İngilizce'de yön tariflerini öğrenmek, hem okulda başarılı olmanı sağlayacak hem de yurt dışına çıktığında veya yabancı arkadaşlarla konuşurken çok işine yarayacak. Bu konu, sana bir yere nasıl gideceğini veya birine nasıl tarif edeceğini öğretecek. Hazırsan, başlayalım!
İlk olarak, en temel yönleri öğrenelim. Bunlar, pusulanın ana noktaları gibidir ve her yön tarifinin temelini oluşturur:
Yön tarif ederken, birinin nasıl hareket edeceğini anlatmak için bazı fiillere ihtiyacımız var. İşte en sık kullanılanlardan bazıları:
Bir yerin nerede olduğunu tarif ederken kullanabileceğimiz bazı önemli kelimeler ve ifadeler şunlardır:
Şimdi, öğrendiklerimizi bir araya getirelim ve basit bir yön tarifi örneği inceleyelim:
Excuse me, how can I get to the museum? (Afedersiniz, müzeye nasıl gidebilirim?)
Go straight ahead. Turn left at the second street. The museum is on your right, next to the park. (Dosdoğru ilerleyin. İkinci sokaktan sola dönün. Müze sağınızda, parkın yanında.)
Artık İngilizce yön tarifleri konusunda temel bilgilere sahipsin. Bol bol pratik yaparak ve örnek cümleler kurarak bu konuyu daha da geliştirebilirsin. Unutma, pratik yapmak mükemmelleştirir!