Merhaba! Bu ders notumuzda, doğadaki canlı çeşitliliğini, yani biyoçeşitliliği tehdit eden başlıca faktörleri öğreneceğiz. Biyoçeşitlilik, bir bölgede yaşayan hayvan, bitki ve mikroorganizma gibi tüm canlı türlerinin zenginliğidir. Ne yazık ki bu zenginlik bazı insan faaliyetleri ve doğal olaylar nedeniyle tehlike altında.
Canlıların yaşadığı ormanlar, göller, sulak alanlar ve çayırlar gibi yerler onların doğal yaşam alanıdır.
Evleri yok olan canlıların sayısı azalır ya da türü tamamen yok olabilir.
Dünyamızın ortalama sıcaklığı artıyor. Buna küresel ısınma ve onun yol açtığı iklim değişikliği denir.
Hava, su ve toprağa karışan zararlı maddeler tüm canlılar için büyük bir tehlikedir.
Bazı hayvan türleri, eti, postu veya dişleri için izinsiz ve kontrolsüz bir şekilde avlanıyor. Nesli tükenmekte olan hayvanlar bile bu nedenle avlanabiliyor. Örneğin, kaplan, fil ve bazı balina türleri bu tehditle karşı karşıya.
Bir bölgeye doğal olarak ait olmayan bir canlı türü, başka bir bölgeye getirildiğinde oradaki doğal dengeyi bozabilir. Bu türlere istilacı yabancı tür denir.
Özellikle yaz aylarında çıkan orman yangınları, sadece a
Soru 1: Bir grup öğrenci, biyoçeşitliliği tehdit eden faktörleri araştırmaktadır. Aşağıdaki görsellerden hangisi, doğrudan "orman yangınları"nın biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz bir etkisini göstermektedir?
a) Fabrika bacalarından çıkan dumanlar
b) Yol yapım çalışmaları nedeniyle parçalanmış bir orman
c) Kül olmuş ağaç gövdeleri ve yanmış kuş yuvaları
d) Bir nehrin kenarına atılmış plastik atıklar
Cevap: c) Kül olmuş ağaç gövdeleri ve yanmış kuş yuvaları
Çözüm: Orman yangınları, bitki örtüsünü yok ederek birçok canlının yaşam alanını ve besin kaynağını ortadan kaldırır. Seçenekte verilen görsel, yangının doğrudan habitat yıkımına yol açtığını ve burada yaşayan kuşlar gibi canlıları etkilediğini göstermektedir.
Soru 2: Tarım alanı açmak için bir dağ yamacındaki ormanın tamamı kesilmiştir. Bu durumun, o bölgedeki biyoçeşitliliğe olası etkileri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Ağaçlarda yaşayan türlerin sayısı azalır.
b) Toprağın erozyonla taşınma riski artar.
c) Bölgedeki oksijen üretimi artar.
d) Toprakta yaşayan birçok mikroorganizmanın yaşam alanı bozulur.
Cevap: c) Bölgedeki oksijen üretimi artar.
Çözüm: Ormanlar oksijen üretiminin önemli kaynaklarındandır. Ormanların yok edilmesi, fotosentez yapan bitki sayısını azaltacağı için bölgedeki oksijen üretimini artırmaz, tam tersine azaltır. Diğer seçeneklerde verilen ifadeler, ormansızlaşmanın doğrudan sonuçlarıdır.
Soru 3: Hızlı nüfus artışı ve sanayileşme sonucu oluşan atıklar, arıtılmadan bir göle bırakılmaya başlanmıştır. Bu kirlilik, göldeki oksijen miktarını azaltmış ve su bitkilerinin büyük bir kısmının ölmesine neden olmuştur. Bu durumun göldeki besin zinciri üzerindeki olası sonucu aşağıdakilerden hangisidir?
a) Göldeki balık popülasyonu artar.
b) Besin zincirinin üretici halkası zayıflar.
c) Sudaki avcı canlıların sayısı artar.
d) Göle gelen kuş türlerinin çeşitliliği artar.
Cevap: b) Besin zincirinin üretici halkası zayıflar.
Çözüm: Besin zincirinin temelini, fotosentez yaparak kendi besinini üreten su bitkileri (üreticiler) oluşturur. Bu bitkilerin ölmesi, üretici halkasının zayıfladığını gösterir. Bu durum, bu bitkilerle beslenen tüketicileri (küçük balıklar) ve onlarla beslenen daha büyük balıkları olumsuz etkiler, dolayısıyla balık popülasyonu ve kuş çeşitliliği azalır.