Yemek yemeyi, konuşmayı, hatta gülümsemeyi bile zorlaştıran o küçük, beyaz, ağrılı lezyonlar: aftlar. Neredeyse herkes hayatında en az bir kez bu can sıkıcı ağız yaralarıyla karşılaşmıştır. Peki, bu ısrarcı misafirler neden gelir? İşte aft oluşumunun arkasındaki başlıca nedenler ve bilmeniz gerekenler.
Aft, ağız içinde dil, yanak, dudak ve damak gibi bölgelerde ortaya çıkan, sarı-beyaz renkli, kenarları kırmızı, yuvarlak veya oval şekilli yaralardır. Genellikle 1-2 hafta içinde iz bırakmadan iyileşirler. Tekrarlayıcı olmaları durumuna ise "rekürren aftöz stomatit" denir.
Aftların kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok tetikleyici faktör olduğu kabul edilir. İşte en yaygın sebepler:
Yoğun stres, vücut direncini düşürerek aft oluşumunu tetikleyebilir. Bazı kadınlarda adet dönemi öncesi hormonal değişiklikler de aft çıkmasına neden olabilir.
Ailesinde sık aft çıkan bireyler olan kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.
Vücudun bağışıklık sisteminin, henüz bilinmeyen bir uyarana aşırı tepki vermesi sonucu oluşabilir. Bazı viral ve bakteriyel enfeksiyonlar da tetikleyici olabilir.
İlginç bir şekilde, sigarayı bıraktıktan sonraki ilk haftalarda ağız mukozası değişime uğradığı için geçici olarak aft görülebilir. Bu, sigaraya geri dönmek için bir neden değil, geçici bir süreçtir.
Çikolata, kahve, çilek, yumurta, peynir, kuruyemiş ve bazı gıda katkı maddelerine karşı hassasiyet afta yol açabilir.
Aftlar genellikle zararsızdır. Ancak aşağıdaki durumlarda mutlaka bir dermatolog veya ağız, diş ve çene hastalıkları uzmanına başvurmalısınız:
Sonuç olarak, aftlar çoğunlukla geçici ve zararsızdır. Ancak onların dilinden anlamak, altta yatabilecek ciddi bir nedeni elemek ve hayat kalitenizi artırmak için yukarıdaki bilgiler ışığında hareket etmek en doğrusu olacaktır. Sağlıklı günler dileriz! 🌟