Aksiyon potansiyeli, bir nöronun (sinir hücresinin) zarı boyunca oluşan, kısa süreli ve hızlı bir elektriksel sinyaldir. Bu sinyal, bilginin vücudumuzda bir yerden başka bir yere iletilmesini sağlayan temel iletişim yoludur. 🚀
Bu süreç, nöronun hücre zarındaki iyon kanallarının açılıp kapanmasıyla gerçekleşir.
Nöron uyarılmadığı zaman, hücre zarının içi dışına göre daha negatiftir (yaklaşık -70 mV). Buna dinlenim potansiyeli denir.
Nöron yeterince uyarıldığında, zar potansiyeli daha pozitif bir değer olan eşik değere (yaklaşık -55 mV) ulaşır. Bu, aksiyon potansiyelini başlatan tetiktir.
Eşik değere ulaşılınca, sodyum (\(Na^+\)) kanalları hızla açılır ve pozitif yüklü sodyum iyonları hücre içine akar. Bu, zar potansiyelini hızla pozitif değerlere (yaklaşık +40 mV) çıkarır. Bu aşamaya depolarizasyon denir.
Zar potansiyeli pozitif bir tepe noktasına ulaştığında, sodyum kanalları kapanır ve potasyum (\(K^+\)) kanalları açılır. Pozitif yüklü potasyum iyonları hücre dışına çıkarak zar potansiyelini tekrar negatif değerlere döndürür. Bu aşamaya repolarizasyon denir.
Potasyum kanallarının biraz yavaş kapanması, zar potansiyelinin dinlenim değerinden daha negatif bir seviyeye inmesine neden olabilir (hiperpolarizasyon). Sonrasında, sodyum-potasyum pompası devreye girerek iyon dengesini tekrar sağlar ve nöron dinlenim potansiyeline döner.
Aksiyon potansiyeli, bir nöronun bilgiyi elektriksel bir dalga olarak iletebilmesi için geçirdiği hızlı ve öngörülebilir bir dizi elektrokimyasal değişikliktir. Düşünmemiz, hareket etmemiz ve hissetmemiz bu küçük elektriksel atımlar sayesinde mümkün olur.