avatar
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Anlatım bozuklukları kaça ayrılır

Hocam anlatım bozukluklarını genel olarak iki ana başlıkta gördüm ama bazı kaynaklar farklı sınıflandırabiliyor. Anlamla ilgili ve dilbilgisiyle ilgili olanları karıştırıyorum. Hangilerinin daha sık karşımıza çıktığını merak ediyorum.
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
matematikciyim
1740 puan • 0 soru • 161 cevap

📝 Anlatım Bozukluklarına Genel Bakış

Anlatım bozuklukları, bir cümlenin anlamının açık, duru ve anlaşılır olmasını engelleyen hatalardır. Bu hatalar genellikle iki ana grupta incelenir.

🧠 1. Anlamsal Bozukluklar

Bu gruptaki bozukluklar, cümlenin anlamıyla ilgili sorunlardan kaynaklanır. Cümle, dil bilgisi kurallarına uygun olsa bile anlamı açık değildir veya yanlış anlaşılabilir.

  • Gereksiz Sözcük Kullanımı: Aynı anlama gelen sözcüklerin birlikte kullanılmasıdır.
    🎯 "Bu sorunu mutlaka kesin çözmeliyiz." → "Mutlaka" ve "kesin" aynı anlamdadır. Biri gereksizdir.
  • Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması: Bir sözcüğün, anlamına uygun olmayan bir yerde kullanılmasıdır.
    🎯 "Çok fakir bir dil kullanmış." → Burada "fakir" yerine "yoksun" veya "sade" demek daha doğru olur.
  • Anlam Belirsizliği: Cümlenin birden fazla şekilde anlaşılabilmesidir.
    🎯 "Onu okulda gördüm." → Kimi gördüm? Ben mi okuldaydım, o mu? Bu belirsizlik giderilmelidir.
  • Deyim ve Atasözü Yanlışları: Deyim ve atasözlerinin yanlış sözcüklerle veya yapıyla kullanılmasıdır.
    🎯 "İşleri yoluna koymak için elinden geleni yaptı." → Doğrusu "yoluna koymak" değil, "yoluna koymak" şeklindedir. (Örnek olarak: "İşleri yoluna koymak" zaten doğru bir deyimdir, burada yanlış kullanım göstermek için "yoluna koymak" gibi hatalı bir ifade uydurulmuştur. Aslında doğru kullanım "yoluna koymak"tır.)
  • Mantık Hataları: Cümlenin anlamının mantık kurallarına aykırı olmasıdır.
    🎯 "Kesinlikle galip gelebilir." → "Kesinlikle" ve "-ebilir" (olasılık) birbiriyle çelişir.

📚 2. Yapısal (Dil Bilgisi) Bozukluklar

Bu gruptaki bozukluklar, cümlenin dil bilgisi kurallarına (cümle ögeleri, ekler, fiil çatıları vb.) uygun olmamasından kaynaklanır.

  • Özne-Yüklem Uyumsuzluğu: Özne ile yüklemin kişi veya teklik-çokluk bakımından uyumsuz olmasıdır.
    🎯 "Ben ve kardeşim gelecektik." → Özne "Ben ve kardeşim" (biz) olduğu için yüklem "gelecektik" değil, "gelecektik" olmalıdır. (Bu örnekte zaten doğru kullanım "gelecektik"tir. Yanlış bir örnek vermek gerekirse: "O ve ben geldi" yanlıştır, doğrusu "geldik" olmalıdır.)
  • Ek Yanlışlığı: Sözcüklere getirilen çekim veya yapım eklerinin yanlış kullanılmasıdır.
    🎯 "Sınıfın başarısızlık nedenleri araştırıldı." → Burada "başarısızlık" değil, "başarısızlığın" (tamlayan eki) kullanılmalıdır.
  • Öge Eksikliği: Cümlede temel ögelerden (özellikle dolaylı tümleç, nesne) birinin eksik olmasıdır.
    🎯 "Öğretmen ödev verdi ve yapmamızı istedi." → "Yapmamızı istedi" ifadesinde nesne eksiktir. Doğrusu: "...onu yapmamızı istedi."
  • Tamlama Yanlışları: İsim ve sıfat tamlamalarının kuruluşunda yapılan hatalardır.
    🎯 "Öğrenci veli toplantısı yarın." → Bu belirsiz bir tamlamadır. Doğrusu "Öğrenci ve veli toplantısı" veya "Öğrenci-veli toplantısı" olmalıdır.
  • Fiil Çatısı Uyumsuzluğu: Cümledeki fiillerin etkenlik-edilgenlik, geçişlilik-geçişsizlik gibi özelliklerinin birbiriyle uyumsuz olmasıdır.
    🎯 "Soruları çözüldü ve cevaplandı." → "Çözüldü" (edilgen) ve "cevaplandı" (edilgen) uyumludur. Uyumsuz bir örnek: "Dışarı çıktı ve yağmura yakalandı." Burada "çıktı" (etken) ve "yakalandı" (edilgen) çatı uyumsuzluğu yaratmaz, bu nedenle yanlış bir örnek değildir. Fiil çatısı uyumsuzluğuna daha net bir örnek: "Odaya girilip (edilgen) ışığı yaktı (etken)." Bu cümlede özne tutarsızlığı vardır.

💡 Sonuç

Anlatım bozukluklarını temelde anlamsal ve yapısal olmak üzere ikiye ayırabiliriz. İyi bir anlatım için hem anlamın açık ve tutarlı olmasına, hem de dil bilgisi kurallarına dikkat etmek gerekir. 🎯

Yorumlar