Azerbaycan'ın başkenti, Hazar Denizi'nin kıyısında parlayan bir inci gibi duran, kadim ve modernin muhteşem bir sentezi olan BAKÜ'dür. Sadece bir idari merkez olmanın çok ötesinde, Bakü, ülkenin kalbi, ruhu ve geleceğe açılan kapısıdır.
Bakü, Azerbaycan'ın en büyük şehri ve tüm Kafkasya'nın en metropol kentidir. Tarihi İpek Yolu üzerinde önemli bir durak olan şehir, zengin petrol yatakları sayesinde 19. yüzyıldan itibaren hızla gelişmiş ve bugünkü ihtişamlı halini almıştır.
Bakü'de gezintiye çıktığınızda, kendinizi bir anda zaman tüneline girmiş gibi hissedersiniz:
Bakü, "Kara Altın" petrol sayesinde şekillenmiş bir şehirdir. Petrol zenginliği, sadece gösterişli binaları değil, aynı zamanda dünyanın ilk endüstriyel petrol kuyularının açıldığı, petrol tarihine adanmış müzeleri de beraberinde getirmiştir. Ancak Bakü aynı zamanda bir kültür başkentidir; mugam müziği, halı dokumacılığı ve canlı sahne sanatları burada hayat bulur.
"Bir millet, iki devlet" anlayışının somutlaşmış halini Bakü'de hissetmemek mümkün değildir. Türk şirketlerinin, yatırımlarının ve kültürünün şehirdeki etkisi oldukça belirgindir. Türkçe burada neredeyse ikinci bir iletişim dilidir.
Sonuç olarak, Azerbaycan denince akla gelen ilk şehir olan Bakü, sıcak misafirperverliği, çarpıcı kontrastları ve dinamik enerjisiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam eden, gerçek bir Doğu ile Batı arasındaki köprü şehridir.