Kurtuluş Savaşı'nın askeri safhası, Büyük Taarruz ile sona ermişti. Ancak savaş meydanlarında kazanılan zafer, masa başında da taçlandırılmalıydı. İşte Mudanya Ateşkes Antlaşması, 11 Ekim 1922'de imzalanarak, Türk diplomasisinin en parlak başarılarından birini temsil etti. Bu antlaşma, savaşmadan, silahları susturarak, önemli toprakların Türkiye'ye devredilmesini sağladı.
Büyük Taarruz'un ardından İtilaf Devletleri, ateşkes görüşmeleri için Mudanya'yı seçti. Türk tarafını İsmet Paşa (İnönü) temsil ederken, görüşmelere İngiltere, Fransa ve İtalya katıldı. Yunan delegeler ise görüşmelere doğrudan katılmayıp, gemide beklediler. Bu durum, Türkiye'nin diplomatik prestijinin ne kadar yükseldiğinin bir göstergesiydi.
Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın en kritik maddeleri, Doğu Trakya'nın Türkiye'ye devredilmesiyle ilgiliydi. İşte kan dökülmeden geri alınan başlıca bölgeler:
Mudanya Ateşkes Antlaşması, sadece toprak kazanımı değil, aynı zamanda diplomatik bir zaferdi:
Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı'nın askeri zaferlerle başlayıp diplomatik zaferlerle taçlandırıldığı sürecin en önemli halkalarından biridir. İsmet Paşa'nın kararlı ve sabırlı diplomasisi sayesinde, binlerce askerin hayatı risk edilmeden, vatan toprakları ana yurda katılmıştır.
Bu antlaşma bize gösteriyor ki, bazen savaş meydanlarındaki kadar, müzakere masalarında da büyük zaferler kazanılabilir. Mudanya, Türk tarihinde "silahsız zafer" kavramının en güzel örneklerinden biri olarak tarihteki yerini almıştır.
🌟 Not: Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yoldaki son askeri/diplomatik adımdır. Bu antlaşmanın başarısı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'nın temelini atmıştır.