Osmanlı tarihinin en renkli ve güçlü padişahlarından biri olan IV. Murat, hem sert kişiliği hem de askeri başarılarıyla hafızalara kazınmış bir isimdir. Özellikle "Bağdat Fatihi" unvanını almasına vesile olan seferi, onun döneminin en önemli olaylarındandır. Genç yaşta tahta çıkmasına rağmen, otoritesini tesis edişi ve devlete yeniden disiplin getirişiyle tanınan bu genç padişahın hayatına daha yakından bakalım.
IV. Murat, 1612 yılında doğdu ve henüz 11 yaşında, 1623'te tahta çıktı. Tahta çıktığı dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun istikrarsızlık içinde olduğu bir zamandı. İç isyanlar, yönetimdeki zaaflar ve dış tehditler devletin gücünü sarsıyordu. Annesi Kösem Sultan'ın da naipliği döneminde devlet işlerinde etkili olduğu bilinir.
IV. Murat, büyüdükçe devlet yönetiminde daha aktif rol almaya başladı. Özellikle içerideki isyanları bastırmak için son derece sert tedbirler aldı. İstanbul'da güvenliği sağlamak için gece sokağa çıkma yasağı ilan etti, tütün ve alkolü yasakladı. Bu yasaklara uymayanları ağır şekilde cezalandırdı. Bu dönemde devlet otoritesini yeniden sağlamayı başardı.
1638 yılında bizzat ordusunun başında çıktığı Bağdat Seferi, IV. Murat'ın en büyük askeri başarısıdır. Uzun ve zorlu bir kuşatmanın ardından şehir alınmış, böylece Osmanlı hakimiyeti bölgede pekişmiştir. Bu fetih, 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile taçlandırılmıştır. Bu antlaşma, Osmanlı-İran sınırını büyük ölçüde belirlemiş ve uzun yıllar boyunca geçerliliğini korumuştur.
IV. Murat, sadece bir asker ve devlet adamı değil, aynı zamanda kültür ve sanatın da hamisiydi. Şiirle ilgilenmiş, "Muradi" mahlasıyla şiirler yazmıştır. Ayrıca, doğu dillerine olan merakı ve adalet anlayışıyla da bilinir. Ancak, genç yaşta, 1640'ta siroz hastalığından vefat etmesi, onun daha fazla icraat yapmasını engellemiştir.
IV. Murat, kısa süren saltanatına büyük işler sığdırmayı başarmış bir padişahtır. İmparatorluğun zor bir döneminde tahta geçmiş, otoriter kişiliğiyle devleti toparlamış ve özellikle Bağdat'ın fethi gibi büyük bir askeri zaferle Osmanlı tarihindeki yerini almıştır. Onun dönemi, Osmanlı'nın toparlanma ve gücünü yeniden hissettirme çabalarının somut bir örneğidir.