Orhan Pamuk'un 1998 tarihli, dünya çapında büyük yankı uyandıran romanı “Benim Adım Kırmızı”, hem içeriği hem de fiziksel hacmiyle okurların merak ettiği bir eser. Bu yazıda, kitabın sayfa sayısına dair pratik bilgilerin yanı sıra, bu hacmin ardındaki anlamı da keşfedeceğiz.
Romanın orijinal Türkçe baskısı İletişim Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. Sayfa sayısı, baskı tarihine, kullanılan kağıt kalitesine, punto ve yazı boyutuna göre küçük farklılıklar gösterebilir. Ancak genel olarak:
Bu nedenle, kitabı satın alırken veya okuma hedefi belirlerken, elinizdeki spesifik baskının son sayfa numarasına bakmanız en doğrusu olacaktır.
“Benim Adım Kırmızı” sadece bir roman değil, aynı zamanda bir fikirler ve sanat tarihi labirentidir. Sayfa sayısının yüksek olmasının temel nedenleri:
Ortalama bir okur, bu romanı bitirmek için 2 ila 4 hafta arasında bir süre ayırmalıdır. Hızlı okumaktan ziyade, anlayarak ve sindirerek okumak bu kitap için çok daha keyifli ve verimli bir deneyim sunacaktır.
Okurken, karakterlerin isimlerini ve onların hangi "şey" olduğunu (nakkaş, ölü, köpek vb.) not almak, karmaşayı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, kitabın geçtiği dönemin minyatür sanatına dair küçük bir görsel araştırma yapmak, anlatılanları zihinde canlandırmayı kolaylaştıracaktır.
“Benim Adım Kırmızı”, yaklaşık 500 sayfalık fiziksel bir hacme sahip olsa da, asıl büyüklüğü barındırdığı fikir dünyasındadır. Sayfa sayısı, Orhan Pamuk'un okuru 16. yüzyıl İstanbul'una, nakkaşhanelerin gizemli dünyasına ve sanatın temel sorularına davet ettiği bir yolculuğun ölçüsüdür. Bu yolculuğa çıkmak için zaman ayırmaya değer, çünkü her sayfa, bütünün anlamını tamamlayan bir parçadır.