Sanayi Devrimi'nin sembolü haline gelen buharlı makinenin icadı, tek bir kişiye atfedilemeyecek kadar uzun bir gelişim sürecinin ürünüdür. Ancak, bu teknolojiyi verimli ve devrim niteliğinde bir güce dönüştüren isim, İskoç mühendis James Watt olmuştur. Peki, Watt tam olarak neyi "icat etti"? Gelin, buhar gücünün tarihine birlikte göz atalım.
Buhar gücünün mekanik enerjiye dönüştürülmesi fikri Watt'tan çok önceye dayanır. Bu yolculuktaki önemli duraklar:
İşte James Watt'ın hikayesi, tam da bu noktada, bir Newcomen makinesini tamir ederken başladı.
1760'larda Glasgow Üniversitesi'nde bir alet yapımcısı olan Watt, kendisine tamiri için verilen bir Newcomen makinesinin modeli üzerinde çalışırken büyük bir verimsizlik tespit etti. Silindirin sürekli ısıtılıp soğutulması, muazzam bir enerji israfına yol açıyordu.
Watt'ın dehası, 1765 yılında, silindiri sürekli sıcak tutarken buharı ayrı bir odada (kondansatör) yoğunlaştırmayı akıl etmesiyle ortaya çıktı. Bu basit ama çığır açıcı fikir, yakıt tüketimini yaklaşık %75 oranında azalttı.
Watt'ın geliştirdiği verimli buharlı makine, gücün kaynağını insan ve hayvan kasından veya su/ruküzgar gibi doğal koşullardan alıp, fabrikalara taşıdı. Bu da:
James Watt, buharlı makineyi "icat eden" ilk kişi değildi. Ancak, onu pratik, verimli ve endüstriyel uygulamaya uygun hale getiren kişiydi. Onun katkıları olmasaydı, Sanayi Devrimi bildiğimiz hız ve ölçekte gerçekleşemezdi. Bu nedenle, buhar çağının ve modern endüstriyel dünyanın mimarlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır.
Watt'ın mirası, bugün hâlâ kullandığımız güç birimi "Watt" (W) ile bilim ve mühendislik dünyasında yaşamaya devam ediyor.