Türk Kurtuluş Savaşı'nın kaderini belirleyen Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, 26 Ağustos - 18 Eylül 1922 tarihleri arasında gerçekleşen ve Anadolu'nun işgalden kurtuluşunu sağlayan kritik askeri harekâtlardır. Bu operasyon, Mustafa Kemal Paşa'nın "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır" anlayışının somut bir tezahürü olarak tarihe geçmiştir.
Yunan ordusunun Anadolu'da işgal ettiği toprakları geri almak için Türk ordusu yaklaşık bir yıl boyunca titizlikle hazırlandı. Bu süreçte:
Saat 04:30'da topçu ateşiyle başlayan taarruz, Kocatepe'den yönetildi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa birlikte operasyonu yönettiler.
Türk ordusu, Afyon'un güneyindeki Yunan savunma hatlarını yararak hızla ilerledi. Yunan 1. ve 2. Kolorduları arasındaki bağlantı kesildi.
Dumlupınar'da Başkomutan Mustafa Kemal'in bizzat yönettiği muharebede Yunan ordusunun büyük bölümü imha edildi veya esir alındı. Bu zafer, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
31 Ağustos 1922'de orduya yayınladığı emirde şu tarihi sözleri söyledi: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" Bu emir üzerine Türk ordusu İzmir'e doğru ilerleyerek 9 Eylül'de şehri Yunan işgalinden kurtardı.
Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk askeri tarihinin en başarılı taarruz operasyonlarından biri olarak askeri okullarda ders konusu olarak okutulmaktadır. Her yıl 30 Ağustos'ta Zafer Bayramı olarak kutlanan bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık iradesinin ve azminin simgesidir.
Sonuç olarak, Büyük Taarruz sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin varoluş mücadelesinin ve bağımsızlık kararlılığının en somut ifadesidir.