Anadolu'nun zengin mutfak kültüründe, ismiyle bile iştah açan, tarihi ve lezzetiyle öne çıkan bir yemek arıyorsanız, doğru adrestesiniz. Cağ kebabı, tartışmasız bir şekilde Erzurum'un, daha da özelinde Oltu ilçesinin dünyaya armağan ettiği bir lezzet harikasıdır. "Kuzu etinin büyük bir ustalıkla şişe dizilip, yatay bir şekilde odun ateşinde pişirilmesi" olarak özetlenebilecek bu teknik, asırlardır süren bir geleneğin ürünü.
Cağ kebabının tarihi, Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türk boylarının mutfak kültürüne kadar uzanır. Oltu yöresinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan insanlar, koyun etini en lezzetli şekilde muhafaza etmek ve pişirmek için bu özgün yöntemi geliştirmişlerdir. İsmini, etin dizildiği şişe verilen "cağ" (çoğu yörede "çağ" olarak söylenir) adından alır. Geleneksel olarak düğün, nişan ve özel günlerin baş yemeği olmuştur.
Cağ kebabını diğer kebaplardan ayıran benzersiz özellikler vardır:
Cağ kebabı, sunumuyla da bir ritüeldir:
Bu lezzetin gerçek halini tatmak için en doğru adres, hiç şüphesiz Erzurum ve özellikle Oltu ilçesidir. Şehrin hemen her köşesinde tarihi ve ünlü cağ kebapçıları bulunur. Ayrıca, bu değerli mutfak mirası, "Erzurum Cağ Kebabı" adıyla 2010 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret ile tescillenmiştir. Bu tescille, yapım metodunun ve kalitesinin korunması amaçlanmıştır.
Cağ kebabı, sadece bir et yemeği değil; Erzurum'un soğuk iklimine, misafirperver kültürüne ve yemek konusundaki derin bilgisine dair bir hikayedir. Yatay şişte pişen bu eşsiz lezzet, Türk mutfağının ne kadar yaratıcı ve zengin olduğunun en güzel kanıtlarından biridir. Yolunuz Erzurum'a düşerse, bu tarihi lezzeti denemeden dönmeyin!