İngilizce öğrenirken en erken karşılaştığımız ve günlük hayatta sıkça kullanılan kelimelerden biri "chair"dir. Türkçe karşılığı "sandalye" olan bu kelime, sandalyenin ötesinde bazı ilginç ve resmi anlamlar da taşır. Gelin bu basit görünen kelimenin derinliklerine inelim.
"Chair" kelimesi, Eski Fransızca "chaiere" (kürsü, oturak) ve Latince "cathedra" (oturma yeri, kürsü) kelimelerinden türemiştir. Latince kökeni, bugün "katedral" (piskoposun kürsüsü) ve "kürsü" anlamındaki "katedra" kelimelerinde de yaşamaktadır.
En yaygın kullanımı, bir kişinin oturması için tasarlanmış, sırtlıklı, genellikle dört ayaklı mobilyayı ifade etmektir.
"Chair" kelimesi sadece bir mobilya değil, aynı zamanda bir makam, pozisyon veya rolü de simgeler.
Bir toplantıyı, komiteyi veya kurulu yöneten kişiye "chair" veya "chairperson" denir. "Chairman" (erkek) ve "chairwoman" (kadın) ifadeleri de kullanılır, ancak cinsiyet nötr olan "chair" veya "chairperson" daha modern ve yaygın bir kullanımdır.
Üniversitelerde, belirli bir alanda önemli bir profesörlük pozisyonunu ifade eder. Bu, genellikle bir bağış veya özel fonla desteklenen prestijli bir makamdır.
Maalesef, kelimenin daha karanlık bir kullanımı da vardır. "Electric chair" ifadesi, ABD'de kullanılan bir idam aracını tanımlar.
"Chair" kelimesi, gündelik bir mobilya isminden çok daha fazlasını temsil eder. Kökeni otorite ve öğreti kürsüsüne dayanır ve bu anlam modern kullanımda başkanlık ve akademik makam olarak yaşamaya devam eder. İngilizcede bu tür basit kelimelerin arka planını öğrenmek, dili daha derinlemesine anlamamızı sağlar.
Bir dahaki sefere bir sandalyeye oturduğunuzda, sadece bir mobilyada değil, binlerce yıllık otorite, dinlenme ve topluluk kavramlarının somutlaşmış halinde oturduğunuzu hatırlayın!