Modern Türk şiirinin en önemli ve tartışmalı isimlerinden biri olan Necip Fazıl Kısakürek, "Çile" adlı şiir kitabıyla edebiyat tarihimizde silinmez bir iz bırakmıştır. Bu kitap, yalnızca bir şiir derlemesi değil, aynı zamanda şairin iç dünyasının, felsefi arayışlarının ve inanç yolculuğunun bir yansımasıdır.
1904-1983 yılları arasında yaşayan Necip Fazıl, şair, yazar, düşünür ve mütefekkir kimliğiyle tanınır. Erken yaşta şiirle tanışmış, "Kaldırımlar" şiiriyle genç yaşta büyük şöhret kazanmıştır. Hayatının dönüm noktası ise 1934 yılında Abdülhakim Arvasi ile tanışması olmuş, bu tarihten sonra eserlerinde tasavvufi ve metafizik konular ağırlık kazanmıştır.
Çile, Necip Fazıl'ın 1939'da yayımlanan ve zaman içinde eklemelerle genişlettiği başyapıtıdır. Kitap, şairin kendi ifadesiyle "bütün şiirlerimi bir araya toplayan tek kitap" olma özelliği taşır.
Necip Fazıl, "Çile"de imgeleri güçlü, ritim duygusu kuvvetli ve derin anlam katmanları olan bir dil kullanır. Şiirlerinde hem bireysel hem de toplumsal sorgulamaları iç içe geçirir. Özellikle hece ölçüsünü modern bir duyarlılıkla kullanması, onun şiirine özgün bir musiki katar.
"Çile", Türk şiirinde "mistisizm" ve "metafizik arayış" denince akla gelen ilk eserlerdendir. Necip Fazıl'ın bu kitabı, sonraki nesiller üzerinde (özellikle İslami duyarlılığa sahip şair ve yazarlar üzerinde) derin bir etki bırakmıştır. Kitap, sadece edebi değil, aynı zamanda düşünsel ve felsefi bir miras olarak da değerlendirilir.
Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile"si, şairinin deyişiyle "bir dava adamı"nın poetik manifestosudur. Sadece şiir severlerin değil, insanın anlam arayışı, inanç, varoluş ve trajik güzellik üzerine düşünen her okurun kütüphanesinde bulunması gereken zamansız bir klasiktir. Kitap, okuyucuyu sadece estetik bir deneyime değil, aynı zamanda derin bir içsel yolculuğa da davet eder.