Charles Dickens'ın 1850'de yayımlanan David Copperfield romanı, yazarın kendi hayatından izler taşıyan ve genellikle "en sevdiği çocuğu" olarak nitelendirdiği bir klasiktir. Victoria dönemi İngilteresi'nin toplumsal yapısını, insan ilişkilerini ve bir bireyin olgunlaşma sürecini benzersiz bir duyarlılıkla anlatır.
David, babasının ölümünden sonra dünyaya gelir. Annesi Clara ile mutlu bir çocukluk geçirirken, annesi Bay Murdstone ile evlenir. Murdstone ve kız kardeşi, David ve annesine zulmeder. David, disiplin adı altında şiddet görür ve annesinin ölümünden sonra Londra'da bir fabrikada çalışmaya zorlanır. Bu dönem, David'in hayatının en karanlık günleridir.
Dayanamayıp fabrikadan kaçan David, Dover'daki eksantrik büyük halası Betsey Trotwood'a sığınır. Halası onu himayesine alır ve iyi bir okula gönderir. Burada, zengin ve karizmatik James Steerforth ile arkadaş olur, aynı zamanda Agnes Wickfield ve ailesiyle tanışır. Agnes, hayatı boyunca onun için bir dost ve rehber olacaktır.
David, önce bir avukatın yanında stajyerlik yapar, ardından gazetecilik ve yazarlık yapmaya başar. Çocukluk aşkı Dora Spenlow ile evlenir, ancak bu evlilik pratik olmayan Dora'nın çocuksuluğu nedeniyle zorluklarla doludur. Bu sırada, sinsi Uriah Heep, Agnes'in babasını dolandırarak onun işini ve itibarını ele geçirmeye çalışmaktadır.
Diğer yandan, David'in arkadaşı Steerforth, balıkçı Peggotty'nin nişanlısı olan Küçük Emili'yi baştan çıkarıp kaçırır ve onu terk eder. Bu olay Peggotty ailesini yıkar.
Uriah Heep'in dolandırıcılıkları, Bay Micawber'in (David'in eski bir tanıdığı) yardımıyla ortaya çıkarılır ve Heep adalete teslim edilir. Dora hastalanıp öldükten sonra David, yurtdışına seyahat eder. Dönüşünde, hep yanında olan, onu seven ve destekleyen Agnes'in hislerini fark eder. Roman, David ile Agnes'in evlenmesi, aile kurması ve mutlu bir hayata kavuşmasıyla sona erer.
David Copperfield, sadece sürükleyici bir hikaye değil, aynı zamanda Victoria döneminin bir panoramasıdır. Dickens'ın mizah anlayışı, keskin gözlemciliği ve unutulmaz karakterleri (iyileri ve kötüleriyle) ile edebiyat tarihinde ölümsüzleşmiştir. Roman, "kişisel gelişim" temasını işleyen ilk ve en etkili eserlerden biri kabul edilir.
Sonuç olarak, David Copperfield bir insanın acı, kayıp, aşk, ihanet ve nihayetinde iç huzurla dolu yolculuğunun evrensel hikayesidir. Dickens'ın şu ünlü açılış cümlesi, romanın ruhunu özetler: "Kendi hayatımın kahramanı mı yoksa başka birinin mi olacağı, bu sayfaların göstereceği şeydir."