MÖ 460-370 yılları arasında yaşamış olan Demokritos, antik Yunan felsefesinin en özgün ve ileri görüşlü düşünürlerinden biridir. Trakya'nın Abdera kentinde doğan filozof, "Gülen Filozof" lakabıyla da anılır. Ona göre, bilgelik ve erdemli bir yaşam, insanı mutluluğa (eudaimonia) götürür. Ancak Demokritos'u felsefe tarihinde ölümsüz kılan asıl katkısı, hocası Leukippos ile birlikte geliştirdiği atom teorisi olmuştur.
Antik doğa filozoflarının temel sorusu, evrendeki her şeyin kökeninin (arkhe) ne olduğuydu. Thales suyu, Anaximenes havayı, Heraklitos ateşi arkhe olarak belirlemişti. Demokritos ise bu soruna radikal bir yanıt verdi:
Demokritos'un atom anlayışını modern bilimden ayıran metafizik yönleri olsa da, getirdiği açıklama şaşırtıcı derecede sistematikti:
Demokritos, atom kavramından yola çıkarak kapsamlı bir evren ve bilgi teorisi geliştirdi:
Demokritos'un atomculuğu, dönemin diğer büyük düşünürleri tarafından kabul görmedi. Platon ondan hiç bahsetmezken, Aristoteles atom teorisini eleştirdi. Aristoteles'e göre boşluk olamazdı ve madde süreklidir. Bu nedenle atomculuk, Aristoteles'in hakim olduğu Orta Çağ boyunca geri planda kaldı.
Ancak Rönesans ve Aydınlanma döneminde yeniden keşfedilen Demokritosçu düşünce, modern bilimin, özellikle de John Dalton'un 19. yüzyıldaki atom teorisinin ve nihayetinde modern fizik ve kimyanın öncülü olarak kabul edildi.
Demokritos, gözle görülemeyen küçük parçacıklarla evreni açıklama cesareti göstererek, bilimsel düşüncenin temel taşlarından birini döşemiştir. Onun "Atom" kavramı, sadece bir fizik teorisi değil, aynı zamanda maddenin, ruhun ve bilginin doğasına dair bütüncül bir felsefi sistemdir. Bugün bile, evreni anlama çabamızda, Demokritos'un 2500 yıl önce attığı bu tohumların etkisi hissedilmektedir.