17. yüzyıl filozofu René Descartes, felsefe tarihine damga vuran bir yöntem geliştirdi: Metodik Şüphe. Bu yöntem, kesin ve şüphe götürmez bilgiye ulaşmak için sistematik olarak her şeyden şüphe etmeyi öngörür. Descartes'a göre, hayat boyu edindiğimiz birçok inanç ve bilgi aslında yanlış olabilir; bu nedenle temelden bir yeniden inşa gereklidir.
Descartes, o dönemdeki bilimsel ve felsefi kargaşadan kurtulmak, matematiksel kesinlikte bir bilgi sistemi kurmak istiyordu. Metodik şüphe, bu sağlam temeli bulmak için kullandığı bir araçtı. Amacı şüphe etmek değil, şüphe edilemeyecek olanı bulmaktı.
Descartes şüphe sürecini adım adım ilerletir:
"Duyular bazen aldatır." Uzaktaki kuleyi yuvarlak sanmak, rüyalarda gerçek gibi hissetmek gibi... Duyular mutlak güvenilir değildir, bu nedenle duyular yoluyla edinilen tüm bilgiler şüpheli kabul edilir.
"Şu an rüya görüyor olabilirim." Rüyada gördüklerimiz de gerçek gibi gelir. O halde, fiziksel dünyanın ve nesnelerin varlığından bile şüphe edebiliriz. Matematik ve geometri gibi basit gerçekler ise hâlâ güvenilir görünmektedir.
Descartes'ın en radikal şüphesi: Her şeye gücü yeten ve beni sürekli aldatmayı amaçlayan bir varlık olabilir. Bu "cin", 2+2=4 gibi en açık matematiksel doğruları bile bana yanlış inandırıyor olabilir. Bu noktada, şüphe zirveye ulaşır; neredeyse hiçbir şey güvenilir değildir.
Tam her şeyden şüphe ettiği bu en uç noktada, Descartes dönüm noktasına ulaşır:
"Şüphe ediyorum. Şüphe etmek, düşünmektir. Düşünmek için de var olmak gerekir. Öyleyse, düşünüyorum, öyleyse varım (Cogito, ergo sum)."
Bu önerme, şüphe edilemez bir kesinliktir. Kötü niyetli cin beni her konuda aldatabilir, ama "düşünen bir varlık olarak var olduğum" gerçeğini değiştiremez. Çünkü aldatılabilmem için bile var olmam gerekir.
Descartes, bu sağlam temelden (Cogito) hareketle, diğer bilgileri yeniden inşa eder:
Descartes'ın bu yöntemi:
Descartes'ın metodik şüphesi, sadece şüphe etmek değil, şüpheyi bir yöntem (metot) haline getirerek kesin bilgiye ulaşma çabasıdır. "Cogito" ile ulaştığı sonuç, felsefe tarihindeki en ünlü önermelerden biri olmuş ve insanı "düşünen özne" olarak tanımlayarak modern düşünce dünyasının kapılarını aralamıştır.
Descartes bize şunu hatırlatır: Bazen en sağlam bilgiye ulaşmanın yolu, her şeyi geçici olarak askıya almak ve en derin şüpheden yola çıkmaktır. 🧭