Kemal Tahir'in başyapıtı Devlet Ana, Türk edebiyatının en önemli tarihi romanlarından biridir. 1967 yılında yayımlanan bu eser, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemini anlatırken, geleneksel tarih anlayışından farklı bir perspektif sunar. Roman, sadece bir tarih anlatısı değil, aynı zamanda toplumsal yapı, devlet felsefesi ve insan ilişkilerine dair derin bir analizdir.
Kemal Tahir, Devlet Ana'da Osmanlı'nın kuruluşunu "devlet" kavramı etrafında şekillendirir. Romanın merkezinde, bir devletin doğuşunun ardındaki toplumsal, ekonomik ve kültürel dinamikler vardır. Tahir, Osmanlı'yı sadece fetihlerle değil, adalet, hoşgörü ve organizasyonla kuran bir güç olarak resmeder.
Roman, Osmanlı Beyliği'nin henüz küçük bir beylik olduğu dönemde, 13. yüzyılın sonları ile 14. yüzyılın başlarında geçer. Olaylar, Osman Gazi ve çevresindeki karakterler etrafında şekillenir. Ancak roman, tek bir kahraman üzerine kurulu değildir; toplumun farklı katmanlarından karakterlerle zenginleştirilmiştir.
Romanın merkezindeki lider figürüdür. Sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda adil, ileri görüşlü ve toplumu bir arada tutmayı başaran bir devlet adamı olarak tasvir edilir.
Osman Gazi'nin annesi olarak, sadece ailenin değil, beyliğin de manevi temelini oluşturur. "Devlet Ana" ismi, devletin kuruluşundaki kadın figürünün sembolik önemini vurgular.
Romanın en baskın teması, güçlü ve adil bir devlet fikridir. Kemal Tahir, Osmanlı'nın başarısını, sadece askeri güce değil, kurduğu adaletli düzene bağlar.
Roman, farklı etnik ve dini grupların Osmanlı çatısı altında nasıl bir arada yaşayabildiğini gösterir. Bu, Türk tarih yazımında sıklıkla vurgulanan "hoşgörü" kavramının edebi bir yansımasıdır.
Roman, göçebe Türkmen gelenekleri ile yerleşik devlet düzeni arasındaki gerilimi de ele alır. Bu geçiş süreci, karakterlerin kişisel çatışmaları üzerinden işlenir.
Kemal Tahir, Devlet Ana'da resmi tarih anlatılarından farklı olarak, Osmanlı'nın kuruluşunu "toplumsal bir zorunluluk" olarak sunar. Ona göre Osmanlı, Anadolu'nun karmaşasına çözüm olarak doğmuştur. Tahir'in dili, destansı anlatımla gerçekçi betimlemeleri birleştirir. Diyaloglar, dönemin konuşma diline yakın tutularak, tarihsel atmosfer güçlendirilir.
Devlet Ana, sadece bir tarihi roman değil, aynı zamanda Kemal Tahir'in tarih ve toplum üzerine düşüncelerini yansıtan bir manifestodur. Roman, Türk okuruna Osmanlı'nın kuruluşuna dair farklı bir bakış açısı sunmuş ve tarihsel roman türünde bir dönüm noktası olmuştur. Eser, günümüzde de tarihe, devlete ve topluma ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak ve edebi şaheser olma özelliğini korumaktadır.
Kemal Tahir, bu romanla şu mesajı verir: Gerçek devlet, kılıçla değil, adalet ve organizasyonla kurulur; ancak o zaman kalıcı olur.