Dil, insanların duygu, düşünce ve isteklerini aktarmak için kullandıkları, karmaşık ve sistemli bir iletişim aracıdır. Dilin temel özelliklerini anlamak, onun nasıl işlediğini kavramamıza yardımcı olur.
Dilin en temel işlevi iletişim sağlamaktır. İnsanlar, düşüncelerini, duygularını ve bilgilerini birbirlerine dil aracılığıyla aktarır. Bu, sözlü veya yazılı olabilir.
Dil, zihnimizdeki soyut düşünceleri somut hale getirerek ifade etmemizi sağlar. Düşüncelerimiz, ancak dilin yapı taşları olan sözcükler ve cümlelerle şekillenir ve anlam kazanır.
Dil, toplum içinde doğar, gelişir ve toplumun ortak malıdır. Bireysel değil, toplumsal bir olgudur. Bir toplumun kültürü, gelenekleri ve tarihi, diline yansır.
Dilin temel yapı taşı sestir. Bu sesler (fonemler) belirli kurallar çerçevesinde bir araya gelerek heceleri, sözcükleri ve cümleleri oluşturur.
Her dilin kendine özgü bir dil bilgisi vardır. Bu kurallar, ses bilgisi (fonetik), şekil bilgisi (morfoloji) ve cümle bilgisi (sentaks) gibi alt sistemlerden oluşur.
Dil durağan değildir; toplumun ihtiyaçlarına paralel olarak sürekli değişir ve gelişir. Yeni sözcükler türetilir, bazı sözcükler unutulur, anlam kaymaları yaşanır.
Her dil, bir milletin duygu ve düşünce tarzını yansıtır. Bir milleti diğer milletlerden ayıran en önemli özelliklerden biridir ve o milletin kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Şairler, yazarlar ve diğer sanatçılar, duygu ve düşüncelerini en etkili biçimde ifade etmek için dili bir malzeme olarak kullanır. Edebiyat, dilin estetik kullanımının en güzel örneğidir.