Halk edebiyatı, yüzyıllar boyunca Anadolu coğrafyasında yeşermiş, sözlü gelenekle aktarılmış zengin bir hazinedir. Bu hazinenin içinde, dini motiflerden ziyade, insana, aşka, doğaya ve toplumsal sorunlara odaklanan din dışı (lâdinî) bir damar da bulunur. Bu damarın en önemli temsilcileri, içtenlikli şiirleriyle gönüllerde taht kurmuş halk şairleridir.
17. yüzyılın önemli şairlerindendir. Hem aruz hem de hece ölçüsünü başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinde aşk, doğa ve tasavvuf konularını işlemiştir. Divan edebiyatı etkisi görülür.
Örnek:
Gönül kalk gidelim kendi iline
Garip bülbül konmaz kendi gülüne
Bilmeyenler neler söyler halime
Gurbet ele gitme gönül gitme
17. yüzyılın en tanınmış halk şairlerindendir. Aşk, ayrılık, gurbet ve doğa temalarını işlemiştir. Şiirlerinde yalın bir dil kullanmış ve içten duygularını dile getirmiştir. Gezgin bir yaşam sürmüştür.
Örnek:
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
17. yüzyılın önemli halk şairlerindendir. Genellikle yiğitlik, kahramanlık ve savaş konularını işlemiştir. "Genç Osman Destanı" en ünlü eseridir.
Örnek:
Genç Osman dediğin bir ufacık uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askerin önünde durulmaz başak
Aman padişahım bugün günlerden ne
19. yüzyılın önemli halk şairlerindendir. Aşk, ayrılık ve tasavvuf konularını işlemiştir. Şiirlerinde hem hece hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Örnek:
Ben bir garip bülbül olsam
Uçsam âlem bağlarına
Dosttan ayrı düşmüş isem
Yansam aşkın dağlarına
Bu şairler, din dışı halk edebiyatının en önemli temsilcilerindendir. Şiirleri, Anadolu insanının duygularını, düşüncelerini ve yaşam tarzını yansıtır. Onların eserleri, günümüzde de okunmaya ve sevilmeye devam etmektedir.