Edebiyat, insanın duygu, düşünce ve hayallerini estetik bir biçimde ifade etme sanatıdır. Kelimelerle dokunan bir resim, dilin ritmiyle oluşturulan bir senfoni gibidir. Yalnızca bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda okuyucuyu farklı dünyalara götürerek düşündürür, hissettirir ve dönüştürür.
Dilin müzikalitesi ve ritmin ön planda olduğu, duyguların yoğun bir şekilde ifade edildiği türdür. Lirik, epik, didaktik ve pastoral şiir gibi çeşitleri bulunur.
Edebiyat yalnızca "güzel yazılar" yazmaktan ibaret değildir. Toplumsal bir ayna, tarihi bir belge ve insan doğasının laboratuvarıdır. Bireylere;
Edebiyatın kökeni insanlık tarihi kadar eskidir. İlk örnekleri sözlü gelenekte, destanlarda ve mitolojik anlatılarda karşımıza çıkar. Yazının icadıyla birlikte edebi eserler kalıcı hale gelmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Her dönem, kendi sosyal, siyasi ve kültürel koşullarının izlerini taşıyan edebi akımlar doğurmuştur.
Sonuç olarak edebiyat, insanı anlama ve anlatma çabasının en incelikli ifadesidir. Kelimelerle kurulan köprüler sayesinde zamanın ve mekanın ötesine geçerek, insanlığın ortak belleğini oluşturur.