İslam inancında Allah'ın 99 ismi (Esma-ül Hüsna) bulunur ve bunların her biri O'nun sonsuz sıfatlarını, şefkatini, kudretini ve mükemmelliğini anlamamıza bir kapı açar. “El-Selam” ismi de bu kutsal isimlerden biri olup, derin ve çok katmanlı anlamlar taşır. Bu isim, sadece bir kelimeden ibaret değil, tüm kâinata yayılan bir huzur, güvenlik ve kusursuzluk vaadidir.
“Selam” kelimesi Arapçada kök olarak “selime” fiilinden gelir. Bu fiil; selamet, barış, huzur, güvenlik, sağlık, kurtuluş, kusursuzluk ve her türlü eksiklikten uzak olmak gibi zengin anlamları içinde barındırır. Dolayısıyla “El-Selam”, bu niteliklerin mutlak ve en üstün mertebede sahibi olan demektir.
İslam alimleri ve tefsirciler, bu mübarek ismi genellikle üç ana başlıkta yorumlamışlardır:
Allah, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde her türlü kusur, noksanlık, değişim, bozulma ve sonluluktan münezzehtir. O, mutlak kemal sahibidir. Zaman ve mekânın kayıtlarından, insan aklının hayal edebileceği her türlü eksiklikten beridir. Bu anlamıyla “El-Selam”, O’nun eşsiz ve benzersiz (Vahid) oluşunun bir tezahürüdür.
Allah, yarattıklarına merhamet eden, onları her türlü görünür ve görünmez tehlikelerden koruyan, kalplere huzur ve güven verendir. Dünyada iman edenlere kalp selameti, ahirette ise ebedi kurtuluş (selamet) vaat eder. Cennet ehlinin birbirleriyle ve meleklerle karşılaşmalarındaki hitabı da “Selam!”dır. Bu, O’nun lütuf ve rahmetinin bir yansımasıdır.
Gerçek ve kalıcı barışın, huzurun ve güvenliğin tek kaynağı Allah’tır. O’nun “Selam” isminden feyz alan kullar, hem kendi iç dünyalarında hem de toplumda barışı tesis etmeye çalışırlar. Müminlerin birbirine “es-selamü aleyküm” (Allah’ın selamı, esenliği üzerine olsun) şeklinde selam vermesi, bu ilahi ismin sosyal hayata yansımasıdır.
Kur’an-ı Kerim’de Haşr Suresi’nin 23. ayetinde Esma-ül Hüsna sayılırken “El Selam” ismi de zikredilir: “O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka ilah yoktur. Melik’tir, Kuddüs’tür, Selam’dır…” Ayrıca, cennet ehlinin durumu anlatılırken “Onlara selam vardır” (İbrahim, 14/23) ifadesi kullanılır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şerifinde, müminin diğer mümin kardeşine selam vermesinin önemini vurgulamıştır.
El-Selam, Allah’ın hem zatının mükemmelliğini hem de kullarına olan şefkat ve merhametinin bir tecellisini aynı anda hatırlatan çok kıymetli bir isimdir. Bu ismi anmak ve üzerinde tefekkür etmek, insana hem derin bir huzur hem de aktif bir barış inşası sorumluluğu yükler. O, tüm kâinatın ve kalplerin gerçek barış ve esenlik kaynağıdır.