Etik veya ahlak felsefesi, insan davranışlarının doğasını, iyi ve kötü, doğru ve yanlış kavramlarını sistematik bir şekilde inceleyen felsefe dalıdır. Gündelik hayatta sıkça kullandığımız "ahlaklı olmak", "etik davranmak" gibi ifadelerin ardında binlerce yıllık felsefi bir birikim yatmaktadır.
Günlük dilde sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, etik ve ahlak kavramları arasında önemli bir ayrım bulunur:
Başka bir deyişle, ahlak "ne yapmalıyım?" sorusuna pratik cevaplar verirken, etik "neden bunu yapmalıyım?" sorusunu sorar.
Jeremy Bentham ve John Stuart Mill tarafından geliştirilen bu yaklaşım, bir eylemin ahlaki değerini onun sonuçlarına göre değerlendirir. En temel ilkesi "en fazla sayıda insana en yüksek düzeyde mutluluk sağlayan eylem doğrudur" şeklinde özetlenebilir.
Immanuel Kant'ın geliştirdiği bu kuram, eylemlerin sonuçlarından bağımsız olarak kendi başlarına ahlaki değeri olduğunu savunur. Kant'a göre, "ödev için ödev" prensibiyle hareket etmek ahlaki eylemin temelidir.
Aristoteles'in temellerini attığı bu yaklaşım, eylemlerden ziyade karaktere odaklanır. İyi bir insan olmanın, erdemli bir karakter geliştirmenin önemini vurgular. Erdem, iki aşırı uç arasındaki "altın orta"yı bulmaktır.
Etik teoriler günlük hayatta karşılaştığımız pek çok ikilemi çözmemize yardımcı olur:
Etik disiplini zamanla çeşitli alt dallara ayrılmıştır:
Etik sorgulama, bireylerin ve toplumların:
yardımcı olur. Etik düşünce, sadece felsefecilerin değil, her bireyin hayatına değer katan bir araçtır.
Sonuç olarak, etik sadece soyut bir felsefe disiplini değil, gündelik kararlarımızdan küresel politikaya kadar hayatımızın her alanını şekillendiren temel bir insani faaliyettir.