💔 Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası: Yargıtay Kararları ve Emsal İçtihatlar
Evlilik birliğinin sarsılması, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenen ve boşanma davalarında en sık karşılaşılan nedenlerden biridir. Bu maddeye göre, evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı sürdürmeleri beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Ancak, bu sarsılmanın hangi hallerde gerçekleştiği ve hangi durumların boşanma nedeni olarak kabul edilebileceği, Yargıtay kararları ve emsal içtihatlarla şekillenmektedir.
📚 Yargıtay'ın Evlilik Birliğinin Sarsılmasına İlişkin Genel İlkeleri
Yargıtay, evlilik birliğinin sarsılması kavramını yorumlarken bazı temel ilkeleri göz önünde bulundurmaktadır:
- ⚖️ Kusur İlkesi: Boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olan tarafın, diğer tarafa göre daha fazla sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak, kusurun derecesi ve evliliğin devamı üzerindeki etkisi önemlidir.
- 🤝 Ortak Hayatın Çekilmez Hale Gelmesi: Evlilik birliğinin sarsılması için, eşler arasındaki ilişkinin ortak hayatı sürdürmeyi imkansız hale getirmesi gerekmektedir. Bu durum, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
- 🕰️ Olayların Bütünlüğü: Boşanma davasına konu olan olaylar, tek tek değil, bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Geçmişte yaşanan olaylar da, mevcut durumu etkileyebilir.
📌 Emsal İçtihatlar ve Yargıtay Kararları Işığında Boşanma Nedenleri
Aşağıda, Yargıtay'ın evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davalarında emsal teşkil eden bazı kararları ve bu kararlara konu olan olaylar yer almaktadır:
💔 Sadakat Yükümlülüğüne Aykırılık
- 💔 Zina (Aldatma): Eşlerden birinin diğerini aldatması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan en önemli durumlardan biridir. Yargıtay, zina eylemini, boşanma nedeni olarak kabul etmektedir.
- 📱 Sosyal Medya ve Gizli İlişkiler: Sosyal medya üzerinden kurulan uygunsuz ilişkiler, mesajlaşmalar veya flörtleşmeler de, sadakat yükümlülüğüne aykırılık olarak değerlendirilebilir ve boşanma nedeni olabilir.
😠 Şiddet ve Kötü Muamele
- 🤕 Fiziksel Şiddet: Eşlerden birinin diğerine fiziksel şiddet uygulaması, evlilik birliğinin sarsılması için yeterli bir nedendir. Yargıtay, fiziksel şiddeti, boşanma davalarında kusur olarak kabul etmektedir.
- 🗣️ Psikolojik Şiddet (Mobbing): Eşlerden birinin diğerine psikolojik şiddet uygulaması, aşağılaması, sürekli eleştirmesi veya baskı kurması da, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olabilir.
- ⛔ Ekonomik Şiddet: Eşlerden birinin diğerinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlaması, para vermemesi veya çalışmasına engel olması da, şiddet olarak kabul edilmekte ve boşanma nedeni olabilmektedir.
🤝 Ortak Hayata İlişkin Yükümlülüklere Aykırılık
- 🏠 Ev İşlerine Katılmama: Eşlerden birinin sürekli olarak ev işlerine katılmaması, diğer eşin üzerine aşırı yük bindirmesi ve bu durumun sürekli hale gelmesi, boşanma nedeni olabilir.
- 👪 Çocuklarla İlgilenmeme: Eşlerden birinin çocuklarla ilgilenmemesi, onların bakımını ve eğitimini ihmal etmesi, diğer eş için boşanma nedeni oluşturabilir.
- 🛌 Cinsel Görevini Yerine Getirmeme: Eşlerden birinin haklı bir neden olmaksızın cinsel görevini yerine getirmemesi, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olabilir.
💰 Ekonomik Nedenler
- 💸 Aşırı Borçlanma: Eşlerden birinin diğerinden habersiz aşırı borçlanması, ailenin ekonomik düzenini bozması ve bu durumun evlilik birliğini olumsuz etkilemesi, boşanma nedeni olabilir.
- 🎰 Kumar Alışkanlığı: Eşlerden birinin kumar alışkanlığı olması, ailenin parasını kumarda kaybetmesi ve bu durumun sürekli hale gelmesi, boşanma nedeni olabilir.
📝 Sonuç
Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davaları, her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmektedir. Yargıtay kararları ve emsal içtihatlar, bu değerlendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Boşanma davalarında, delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve hukuki sürecin doğru yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, boşanma davalarında bir avukattan hukuki destek almak faydalı olacaktır.
