Fıkıh, Arapça "fe-ku-he" kökünden türemiş bir kelime olup "derinlemesine anlamak, kavramak" anlamına gelir. İslami literatürde ise, Kur'an ve Sünnet'ten çıkarılan şer'i-amelî hükümleri bilmek şeklinde tanımlanır. Basitçe ifade etmek gerekirse, fıkıh, Müslüman bir bireyin günlük hayatında karşılaştığı sorulara "İslam bu konuda ne diyor?" sorusuna cevap veren bir ilim dalıdır.
Fıkıh sadece "yasaklar ve haramlar" bütünü değil, aksine ibadetten ticarete, aile hayatından toplumsal ilişkilere kadar Müslümanın tüm eylemlerini kuşatan, onlara bir çerçeve ve anlam kazandıran kapsamlı bir sistemdir.
Fıkhın nihai amacı, bireyi dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak bir hayat tarzını belirlemektir. Bu amaçla dört ana alanda hükümler ortaya koyar:
Fıkıh hükümleri rastgele veya kişisel görüşle değil, katı bir metodoloji ve sıralı kaynaklarla belirlenir. Bu kaynaklara "Şer'i Deliller" denir ve genel kabul görmüş sıralaması şöyledir:
Bunların yanında istihsan, maslahat, örf, sahabe kavli gibi tamamlayıcı kaynaklar da belirli şartlarla kullanılır.
İslam ilim geleneğinde iki temel alan vardır:
Yani, Kelam "inanç bilgisi", Fıkıh ise "eylem bilgisi"dir. Sağlam bir inanç (kelam), doğru eylemler (fıkıh) için zemin hazırlar.
Fıkıh, Hz. Peygamber döneminden itibaren sürekli gelişen dinamik bir ilim olmuştur. Sahabe ve Tabiin dönemlerinden sonra 8. yüzyılda sistematik bir ilim haline gelmiş, büyük müctehid imamlar yetişmiştir. Günümüze kadar ulaşan ve Müslümanların büyük çoğunluğunca takip edilen dört Sünni mezhep şunlardır:
Bu mezhepler, aynı kaynaklardan beslenmekle birlikte, yorum metodları (içtihat) ve bazı ikincil konulardaki hüküm çıkarımları farklılık gösterir. Hepsinin ortak noktası, İslam'ın temel esaslarına bağlılıktır.
Fıkıh, İslam'ı sadece teorik bir inanç olmaktan çıkarıp pratik hayata taşıyan köprüdür. Müslüman bireye, karmaşık modern dünyada dahi İslami kimliğini koruyarak nasıl yaşayacağına dair bir yol haritası sunar. Statik değil, dinamiktir; yeni ortaya çıkan meselelere (finans, tıp etiği, dijital iletişim vb.) içtihat yoluyla cevap üretme kapasitesine sahiptir.
Özetle fıkıh, Müslümanın hayatını anlamlandıran, ona hem bir disiplin hem de bir huzur kaynağı olan kadim bir bilgelik ve hukuk sistemidir.