Fuzuli, 16. yüzyıl divan edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. Derin tasavvufi anlayışı, aşk ve ıstırap temalarını işleyişiyle tanınır. Eserlerinde Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça'yı ustalıkla kullanmıştır. En bilinen eserleri arasında Su Kasidesi ve Leyla ile Mecnun Mesnevisi yer alır.
Su Kasidesi, Fuzuli'nin Hz. Muhammed'e (s.a.v.) duyduğu derin sevgi ve saygıyı ifade ettiği, naat türünde bir kasidedir. Kaside, suyun sembolik anlamı üzerinden Hz. Peygamber'in temizliğini, bereketini ve rahmetini anlatır. Her bir beyit, suyun farklı bir özelliğini Hz. Peygamber ile ilişkilendirerek, onun üstünlüğünü ve güzelliğini vurgular.
Kasideden bir örnek:
Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlara su,
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çare su.
(Ey göz, gönlümdeki ateşlere gözyaşıyla su saçma;
Çünkü bu kadar alevlenen ateşlere su çare olmaz.)
Leyla ile Mecnun Mesnevisi, Fuzuli'nin aşk, ıstırap ve tasavvuf temalarını işlediği önemli bir eseridir. Eser, Arap edebiyatında da bilinen Leyla ile Mecnun hikayesini, Fuzuli'nin derinlikli yorumuyla yeniden ele alır. Mecnun'un Leyla'ya duyduğu aşk, ilahi aşka ulaşma yolunda bir sembol olarak işlenir.
Mesneviden bir örnek:
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib,
Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır.
(Ey tabip, aşk derdiyle hoşum, ilacımdan el çek;
Derman kılma, çünkü benim helakim dermanın zehrindedir.)
Fuzuli, Su Kasidesi ve Leyla ile Mecnun Mesnevisi gibi eserleriyle, Türk edebiyatına unutulmaz bir miras bırakmıştır. Onun aşk, ıstırap ve tasavvuf temalarını işleyişi, yüzyıllardır okuyucuları etkilemeye devam etmektedir.