Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa'ya verilen "Gazi" unvanı, Kurtuluş Savaşı'nın en kritik dönüm noktalarından biri olan Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında gelmiştir. Bu unvan, hem askeri bir zaferin hem de milletin liderine olan güven ve minnetinin bir ifadesidir.
22 gün 22 gece süren ve tarihin en kanlı meydan muharebelerinden biri olan Sakarya Meydan Muharebesi (23 Ağustos – 13 Eylül 1921), Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı. Bu zafer, Yunan ordusunun savunmaya geçmesine ve Türk milletinin topyekün mücadelesinin meyvesini vermeye başlamasına neden oldu.
Zaferin hemen ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya olağanüstü yetkiler ve milletin şükranını simgeleyen unvanlar verme kararı aldı.
19 Eylül 1921 tarihi, bu unvanın resmiyet kazandığı gündür. TBMM, o günkü oturumunda üç önemli kararı oy birliği ile kabul etti:
Meclis tutanaklarına geçen karar metninde şu ifadeler yer almaktadır: "Bizzat muharebe meydanındaki tedbir ve tertipleriyle zaferin kazanılmasını sağlayan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya, kanunun yetkili kıldığı Meclis, Müşir (Mareşal) rütbesi ile Gazilik unvanını tevcih etmiştir."
"Gazi" unvanı, İslam kültüründe din ve vatan uğruna savaşan, gazaya katılan kahraman kişi anlamına gelir. TBMM, bu unvanla Mustafa Kemal Paşa'nın milletin kurtuluşu için verdiği kutsal mücadeleyi resmen taçlandırmıştır.
Böylece, Mustafa Kemal Paşa, 19 Eylül 1921'den itibaren "Gazi Mustafa Kemal Paşa" olarak anılmaya başlandı. Bu unvan, daha sonra 1934'te soyadı kanunu ile birlikte "Gazi Mustafa Kemal Atatürk" şeklini alarak ebedileşti. Sakarya Zaferi ve sonrasında verilen bu unvanlar, Türk Kurtuluş Savaşı'nın moral ve siyasi dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini almıştır.
Özetle: Gazi unvanı, Türk milletinin ve onun temsilcisi TBMM'nin, Başkomutan'a olan minnet ve bağlılığının en yüksek resmi ifadesidir ve 19 Eylül 1921'de Sakarya Zaferi'nin hemen ardından verilmiştir.