Geçerlilik ve tutarlılık, mantık ve bilimsel düşüncede sıkça karşılaştığımız iki temel kavramdır. Birbirleriyle ilişkili olsalar da aslında farklı şeyleri ifade ederler.
Geçerlilik, bir akıl yürütmenin yapısı ile ilgilidir. Eğer argümanın öncülleri doğru kabul edildiğinde, sonucun kesinlikle doğru olması gerekiyorsa, o argüman geçerlidir.
Matematiksel olarak ifade edersek: Bir "Eğer P, o zaman Q" (\( P \rightarrow Q \\)) önermesi ve bir "P" önermesi verildiğinde, "Q" sonucuna varmak geçerli bir çıkarımdır. Buna modus ponens denir.
📌 Öncül 1: Tüm insanlar ölümlüdür.
📌 Öncül 2: Sokrates bir insandır.
➡️ Sonuç: O halde, Sokrates ölümlüdür.
Bu argümanın yapısı kusursuzdur. Öncüller doğru kabul edilirse, sonuç kaçınılmaz olarak doğrudur. Bu nedenle argüman geçerlidir.
Tutarlılık, bir dizi önermenin bir arada çelişki oluşturmaması durumudur. Birbiriyle çelişen iki önerme aynı anda doğru olamaz.
Tutarlı Küme Örneği: 🟢
"Bugün hava güneşli."
"Sıcaklık 25 derece."
"İnsanlar parkta yürüyüş yapıyor."
Bu üç önerme birbiriyle çelişmez. Hepsi aynı anda doğru olabilir.
Tutarsız Küme Örneği: 🔴
"Bu oda tamamen karanlıktır."
"Bu odada bir mum yanıyor."
Bu iki önerme aynı anda doğru olamaz. Birisi doğruysa diğeri yanlış olmak zorundadır. Bu nedenle bu küme tutarsızdır.
Bir argümanın geçerli olması için, öncüllerinin ve sonucunun olumsuzunun (~Sonuç) oluşturduğu kümenin tutarsız olması gerekir. Yani, "P ise Q" ve "P" öncüllerinden "Q" sonucuna varmanın geçerli olması demek, {P, (P→Q), ~Q} kümesinin tutarsız olması demektir.