Türk edebiyatının köklerini anlamak için, İslamiyet'in kabulüyle birlikte yaşanan kültürel dönüşümün izlerini sürmek gerekir. Bu dönemin en önemli iki eseri olan Kutadgu Bilig ve Divan-ı Lügati't-Türk, hem edebi hem de tarihi açılardan paha biçilmez değerdedir.
Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib tarafından 1069-1070 yıllarında yazılmış, aruz vezniyle kaleme alınmış bir mesnevidir. Eser, ideal bir devlet yönetiminin nasıl olması gerektiği, bireyin toplum içindeki rolü ve ahlaki değerler üzerine öğütler içerir. Alegorik bir anlatıma sahip olan Kutadgu Bilig, dört ana karakter üzerinden bu kavramları somutlaştırır:
Kutadgu Bilig'in temel amacı, bireylere hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmanın yollarını göstermektir. Eser, devlet yönetimi, ahlak, adalet, bilgi ve erdem gibi konuları ele alarak, ideal bir toplum düzeni için rehberlik eder.
Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1077 yılları arasında yazılan Divan-ı Lügati't-Türk, Türk dilinin bilinen en eski ve en kapsamlı sözlüğüdür. Ancak bu eser, sadece bir sözlük olmanın ötesinde, Türk kültürü, tarihi, coğrafyası ve folkloru hakkında da zengin bilgiler sunar.
Divan-ı Lügati't-Türk, Türk dilinin zenginliğini ve kültürel derinliğini ortaya koyan eşsiz bir kaynaktır. Türk dili araştırmaları, tarih çalışmaları ve kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşır.
Hem Kutadgu Bilig hem de Divan-ı Lügati't-Türk, geçiş döneminin önemli eserleri olarak Türk kültür ve edebiyat tarihinde özel bir yere sahiptir. Bu eserler, İslamiyet'in kabulüyle birlikte yaşanan kültürel değişimi, Türk dilinin ve kimliğinin korunması çabalarını ve toplumun değer yargılarını yansıtır.
Bu eserleri incelemek, Türk edebiyatının ve kültürünün derinliklerine yolculuk yapmak anlamına gelir. Kutadgu Bilig ve Divan-ı Lügati't-Türk, günümüzde de değerini koruyan, okunması ve anlaşılması gereken başyapıtlardır.