Bu konuda, magmatik ve tortul kayaçların yüksek sıcaklık ve basınç altında başkalaşıma (metamorfizmaya) uğrayarak nasıl farklı kayaçlara dönüştüğünü inceleyeceğiz. Bu süreç, Dünya'nın dinamik yapısının bir sonucudur.
Yerkabuğundaki kayaçların, bulundukları ortamın sıcaklık, basınç ve kimyasal koşullarının değişmesi sonucu, katı haldeyken mineralojik yapılarının ve/veya dokularının değişmesine metamorfizma denir. Bu süreçte kayaç erimez, sadece yeniden kristalleşir.
Granit, magmanın yerkabuğu derinliklerinde yavaş yavaş soğumasıyla oluşan asidik bileşimli bir iç püskürük kayaçtır. Başlıca mineralleri kuvars, feldispat ve mikadır.
Granit, yüksek sıcaklık ve basınca maruz kaldığında (örneğin, dağ oluşumu sırasında) başkalaşım geçirir. Bu süreçte mineralleri yeniden kristalleşir ve kayaç içinde şeritler (bantlar) oluşur. İşte bu yeni, şeritli dokuya sahip kayaç gnaystır.
Özetle: Granit, başkalaşım (metamorfizma) geçirerek mineral bileşimi benzer ama dokusu tamamen farklı olan gnaysa dönüşür. Gnaysın en belirgin özelliği, minerallerin paralel şeritler halinde dizilimidir.
Kumtaşı, kum tanelerinin (çoğunlukla kuvars) milyonlarca yıl boyunca birikip, çimento gibi başka minerallerle (silisyum oksit, kalsiyum karbonat vb.) birleşmesiyle oluşan bir tortul kayaçtır.
Kumtaşı yoğun bir ısıya ve basınca maruz kaldığında, içindeki kuvars tanecikleri ve çimento malzemesi yeniden kristalleşir. Tane sınırları kaybolur ve kayaç çok daha sert, kompakt bir yapıya kavuşur. Bu yeni kayaç kuvarsittir.
Özetle: Kumtaşı, başkalaşım geçirerek çok daha sert ve dayanıklı bir kayaç olan kuvarsite dönüşür. Kuvarsit genellikle şekeri andıran bir dokuya sahiptir ve kumtaşına göre çok daha zor aşınır.
💡 Hatırlatma: Her iki dönüşümde de kayaçların ana bileşeni olan kuvars minerali korunur, ancak kayaçların dokusu ve fiziksel özellikleri köklü bir şekilde değişir. Bu, metamorfizmanın temel prensibidir.