Hanefilik, İslam dünyasında en yaygın olarak takip edilen Sünni fıkıh mezheplerinden biridir. Kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife olan bu mezhep, özellikle akla ve kıyasa verdiği önemle tanınır. Günümüzde Türkiye, Balkanlar, Orta Asya, Hindistan alt kıtası ve Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde milyonlarca Müslüman tarafından benimsenmektedir.
Ebu Hanife Numan bin Sabit (699-767), İslam hukuk tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. Kûfe'de doğan ve ticaretle uğraşan bir aileden gelen Ebu Hanife, genç yaşta ilim tahsiline başlamıştır. Onun "İmam-ı Azam" (En Büyük İmam) unvanını alması, derin bilgisi, takvası ve İslam hukukuna yaptığı eşsiz katkılardan kaynaklanmaktadır.
Hanefi mezhebi, diğer fıkıh mezheplerinden bazı önemli farklılıklarla ayrılır. Bu farklılıklar, mezhebin kendine özgü yöntem ve prensiplerinden kaynaklanmaktadır.
Hanefi mezhebinin bazı pratik uygulamaları diğer mezheplerden farklılık gösterebilmektedir:
Hanefi mezhebi, Abbasiler döneminde resmi mezhep statüsü kazanmış ve özellikle Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde geniş coğrafyalara yayılmıştır. Osmanlı Devleti'nin resmi mezhebi olması, Hanefiliğin Anadolu ve Balkanlar'da kök salmasını sağlamıştır.
Hanefi mezhebi, İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin kurduğu, akla ve toplumsal gerçeklere uygun esnek yorumlarıyla öne çıkan bir İslam hukuk ekolüdür. Günümüzde dünyadaki Müslüman nüfusun yaklaşık %30'unu temsil eden bu mezhep, İslami ilimler tarihinde önemli bir yere sahiptir ve modern dönemde de etkisini sürdürmektedir.