Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Hüküm Gecesi (1927) romanı, Türk edebiyatının en önemli siyasi ve toplumsal tahlil eserlerinden biridir. II. Meşrutiyet döneminin son yıllarını, İttihat ve Terakki iktidarının baskıcı ortamını ve bir neslin çaresizliğini ele alır.
Roman, 1913-1918 yılları arasında, İstanbul'da geçer. Baş karakter Ahmet Kerim üzerinden, idealist bir gazetecinin yaşadığı hayal kırıklıklarını ve toplumsal yozlaşmayı gözler önüne serer.
Romanın merkezinde iktidar-ahlak, idealizm-gerçekçilik, birey-toplum çatışmaları yer alır. Yakup Kadri, İttihat ve Terakki'nin "hürriyet" vaatleriyle başlayıp "baskı rejimi"ne dönüşen sürecini eleştirir.
İttihat ve Terakki'nin idealist gençlerden, baskıcı bir iktidara dönüşmesi süreci işlenir. "Hüküm Gecesi", iktidarın mutlaklaşmasıyla gelen ahlaki çöküşü sembolize eder.
Roman, "gerçek aydın" kimliğini sorgulatır. Ahmet Kerim, ilkelerinden ödün vermeyen azınlığı temsil ederken, çoğunluk makam ve menfaat peşindedir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün son evresi, toplumsal çürümenin siyasete yansımasıyla anlatılır. Her karakter, bu çöküşün farklı bir yüzünü temsil eder.
Hüküm Gecesi, sadece bir roman değil, aynı zamanda tarihsel bir belgedir. Yakup Kadri'nin keskin gözlemciliği ve eleştirel bakışı, dönemin ruhunu gelecek nesillere aktarır.
Roman, günümüzde de basın özgürlüğü, aydın sorumluluğu ve demokratik değerler açısından güncelliğini korumakta, okuyuculara düşündürücü bir ayna tutmaktadır.