İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi semavi dinlerin ortak peygamberlerinden biri olan Hz. Eyüp, insanlık tarihinde "sabır" kavramıyla özdeşleşmiş bir şahsiyettir. Karşılaştığı akıl almaz imtihanlar ve bu imtihanlar karşısındaki metaneti ile tüm inananlar için bir örnek teşkil eder. Bu makalede, Hz. Eyüp'ün hayat hikayesini, sabrının derin anlamını ve bize bıraktığı evrensel mesajları ele alacağız.
Kur'an-ı Kerim'de adı dört defa geçen Hz. Eyüp, Allah'ın hidayetine ermiş, sâlih kullarından biri olarak zikredilir (Nisa, 4:163; En'am, 6:84). Kendisine vahiy gönderilen peygamberlerdendir. Tarihsel kaynaklara göre, Şam bölgesinde yaşadığı, son derece zengin, ailesi geniş ve sağlıklı bir hayat sürdüğü belirtilir. Sahip olduğu her şey, onun Allah'a olan derin şükrünü artıran nimetlerdi.
Hz. Eyüp'ün kıssasının merkezinde, Allah'ın ona verdiği büyük bir imtihan vardır. Bu sınav, aşamalı olarak tüm dünyevi varlıklarını ve sağlığını kaybetmesi şeklinde tecelli etti:
Bütün bu kayıplara rağmen, Hz. Eyüp asla isyan etmedi, kadere rıza gösterdi ve sabrını daima korudu. "Bana zarar dokundu" (Enbiya, 21:83) diyerek içinde bulunduğu hali Allah'a arz etmesi, bir şikayet değil, bir yakarış ve halini Allah'a bildirişti.
Hz. Eyüp'ün bu eşsiz sabrı, nihayetinde bir kurtuluş ve yeniden ihsanla taçlandırıldı. Kur'an-ı Kerim'deki şu ayet bu sonucu bildirir: "(Ey Eyüp!) Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk (bir su)!" (Sad, 38:42). Bu mucize ile şifa buldu. Kendisine kaybettiği ailesi ve serveti kat kat geri verildi. Bu durum, Allah'ın, sabreden kullarına vaat ettiği güzel sona işaret eder.
Hz. Eyüp kıssası, yalnızca dini bir hikaye değil, insanlık durumuna dair derin psikolojik ve ahlaki derslerle doludur.
Hz. Eyüp, yalnızca Müslümanlar için değil, tüm insanlık için "sabrın sembolü" olarak kabul edilir. Onun hikayesi, hayatın kaçınılmaz sıkıntıları, kayıpları ve acıları karşısında insan ruhunun ne kadar yükselebileceğinin ve bu süreçten daha güçlü çıkabileceğinin bir kanıtıdır. Günümüz dünyasında, sabrın erdem olmaktan çıktığı zamanlarda, Hz. Eyüp'ün öyküsü, iç huzurunu ve inancını korumanın en kadim yol haritalarından birini sunmaya devam ediyor.