Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri olan Hz. Şuayb, özellikle ticaret ahlakı, adalet ve dürüstlük konularındaki uyarılarıyla öne çıkar. Medyen ve Eyke halkına gönderilmiş, kıssası insanlığa evrensel mesajlar taşır. Bu yazıda, Hz. Şuayb'ın kim olduğunu, hangi topluma gönderildiğini ve verdiği mücadeleyi ele alacağız.
İslam inancına göre Hz. Şuayb, İbrahim (a.s.) soyundan gelen bir peygamberdir. Kur'an'da dört surede (A'raf, Hûd, Şuara ve Ankebût) kendisinden bahsedilir. Temel görevi, sapkınlığa düşmüş Medyen ve Eyke halkını tevhid inancına davet etmek ve onları ahlaki çöküşten kurtarmaktı.
Medyen, Kızıldeniz'in doğusunda, ticaret yolları üzerinde bulunan önemli bir şehirdi. Halk, başta ticaret olmak üzere tarım ve hayvancılıkla geçiniyordu. Ancak zamanla şu sapkın davranışlar yaygınlaşmıştı:
Hz. Şuayb, bu bozulmuş toplumu ıslah etmek için onlara şu temel prensipleri hatırlattı:
Hz. Şuayb'ın bu uyarıları, sadece dini değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik hayatı düzenleyici evrensel ahlak kurallarıdır.
Medyen halkı, Hz. Şuayb'ı alaya aldı, tehdit etti ve onu yalancılıkla suçladı. Hatta onu ve inananları şehirden sürgün etmekle tehdit ettiler. Sonunda, ilahi azap onları buldu. Kur'an'da bildirildiğine göre, korkunç bir sarsıntı (deprem veya ses dalgası) ve gökten inen bir azap ile helak oldular. Hz. Şuayb ve ona iman edenler ise bu azaptan kurtularak kurtuluşa erdiler.
Hz. Şuayb kıssası, tüm insanlık için önemli dersler barındırır:
Sonuç olarak, Hz. Şuayb'ın hikayesi, inançla birlikte ahlaki değerlerin toplumun devamı için ne kadar hayati olduğunu gösteren evrensel bir öğüttür.