Bugün cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlardan devasa veri merkezlerine kadar her yerde olan bilgisayarların kökeni, sanılandan çok daha eskilere dayanıyor. Peki, tarihteki "ilk bilgisayar" dediğimizde tam olarak neyi kastediyoruz ve bu olağanüstü icat ne zaman ortaya çıktı? Gelin, bu sorunun cevabını birlikte keşfedelim.
İlk bilgisayarın tarihini araştırırken, öncelikle "bilgisayar" kelimesinin zaman içinde nasıl evrildiğini anlamak gerekir. 20. yüzyılın başlarında "bilgisayar" (computer) denilince akla, matematiksel hesaplamalar yapan insanlar geliyordu. Mekanik ve elektronik cihazların bu unvanı alması, ancak karmaşık hesaplamaları otomatik olarak yapabilmeye başlamalarıyla oldu.
Tam otomatik, programlanabilir bir bilgisayardan önce, insanlık hesaplama konusunda önemli adımlar attı.
Modern anlamdaki ilk tam teşekküllü, elektronik, genel amaçlı, programlanabilir bilgisayar, ENIAC'tır (Electronic Numerical Integrator and Computer).
ENIAC, bir insandan binlerce kat hızlı hesaplama yapabiliyordu ve dijital çağın fiili başlangıcı olarak kabul edilir.
ENIAC'ın tahtını sorgulayan birkaç önemli makine daha vardır:
Tarihçiler arasında bu konuda bir fikir birliği yoktur. "İlk"i tanımlama biçiminize göre cevap değişir:
"İlk bilgisayar ne zaman icat edildi?" sorusunun tek bir cevabı yok. Bu, 1800'lerin ortalarından 1940'lara uzanan, birçok dahinin katkıda bulunduğu kademeli bir evrim sürecidir. ENIAC, bu sürecin somut ve en etkili meyvelerinden biri olarak, bugün içinde bulunduğumuz dijital dünyanın kapılarını aralayan şeydi. O devasa makineden cebimizdeki ince cihazlara gelişen yolculuk, insan zekasının ve azminin en büyük kanıtlarından biridir.
🌟 Bonus Bilgi: ENIAC'ı programlayan ve tarihin ilk bilgisayar programcıları olan 6 kadın (Kathleen McNulty, Jean Jennings, Betty Snyder, Marlyn Wescoff, Frances Bilas ve Ruth Lichterman) genellikle anlatılmayan kahramanlardır. Onların çalışmaları olmadan, bu dev makine sadece bir demir yığını olarak kalırdı.