İncil, Hristiyanlığın kutsal kitabı olarak bilinen metinler bütünüdür. Ancak "İncil kime gönderildi?" sorusu, hem tarihsel hem de teolojik bir araştırma gerektirir. Bu sorunun cevabını anlamak için Hz. İsa'nın misyonunu, yaşadığı coğrafyayı ve mesajının ilk muhataplarını incelemek gerekir.
Hristiyan inancına göre İncil, Hz. İsa aracılığıyla insanlara gönderilen bir "müjde" (iyi haber) olarak kabul edilir. Tarihsel veriler ve kutsal metinler ışığında, İncil'in mesajının öncelikli olarak şu gruplara yönelik olduğu söylenebilir:
"İncil" dendiğinde tek bir kitap değil, Hz. İsa'nın yaşamını, öğretilerini ve havarilerinin faaliyetlerini anlatan çok sayıda yazılı metin kastedilir. Bu metinler dört ana "Müjde" (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) ve mektuplardan oluşur.
İslam inancına göre İncil, Hz. İsa'ya vahyedilen asıl kutsal kitabın adıdır. Kur'an-ı Kerim'de İncil'in Hz. İsa'ya verildiği ve içinde "hidayet ve nur" bulunduğu belirtilir (Mâide Suresi, 46. ayet). İslami görüş, İncil'in orijinal halinin tahrif edildiğini, bu nedenle günümüzdeki metinlerin aslına tam uygun olmadığını savunur. İslam'a göre İncil de tıpkı Tevrat gibi öncelikle İsrailoğulları'na gönderilmiş bir hidayet rehberidir.
Hz. İsa, Roma İmparatorluğu'nun hâkimiyetindeki Filistin bölgesinde yaşadı. Bu dönemde Yahudi toplumu, Roma baskısı ve dini arayışlar içindeydi. İncil'in mesajı, bu spesifik tarihsel ve sosyolojik bağlamda şekillenmiştir. İlk Hristiyanlar, mesajı önce yerel sinagoglarda, sonra Akdeniz havzasına yayarak anlattılar.
"İncil kime gönderildi?" sorusunun cevabı katmanlıdır: Tarihsel olarak öncelikle Yahudi toplumuna, teolojik olarak ise tüm insanlığa hitap eden bir mesaj olarak değerlendirilebilir. Hristiyanlık inancı bu mesajın evrenselliğini vurgularken, İslamiyet onun belirli bir kavme gönderilmiş ancak sonradan tahrif edilmiş bir vahiy olduğunu kabul eder. Anlamak için her iki perspektifi de bilmek, konuyu bütüncül bir şekilde kavramamıza yardımcı olur.
Not: Bu makale, konuya genel kültür ve karşılaştırmalı dinler tarihi perspektifinden bakmaktadır. İnanç esasları kişisel ve dini kabullere göre değişiklik gösterebilir.