Mutfakların, özellikle de tatlı dünyasının en çok kullanılan ama belki de en az tanınan malzemelerinden biri jelatindir. Peki, bu yarı saydam, tatsız ve kokusuz madde tam olarak nedir? Kısaca tanımlamak gerekirse; jelatin, hayvanların bağ dokularında, kemiklerinde ve derilerinde bulunan kolajen proteininin kontrollü bir hidroliz işlemiyle parçalanması sonucu elde edilen doğal bir üründür.
Jelatin, soğuk suda çözünmez ancak şişer. Sıcak suda ise tamamen çözünerek sıvı hale gelir. Bu sıvı soğuduğunda, su moleküllerini hapseden üç boyutlu bir ağ oluşturur ve jel adı verilen yumuşak, esnek, katılaşmış bir yapıya dönüşür. İşte bu mucizevi özelliği, onu pastacılığın vazgeçilmezi yapar.
Jelatin, yaklaşık %85-90 protein, %1-2 mineral tuzlar ve %8-15 sudan oluşur. Kimyasal yapısı, özellikle glisin, prolin ve hidroksiprolin amino asitleri bakımından zengindir. "Bloom" adı verilen bir ölçekle (genelde 50-300 Bloom arası) sertlik derecesi belirlenir. Bloom değeri yükseldikçe jelatinin oluşturduğu jel daha sert ve dayanıklı olur.
Jelatin, tatlılarda sadece katılaştırıcı değil, aynı zamanda yapıyı, dokuyu ve hatta lezzet algısını dönüştüren çok yönlü bir bileşendir.
Jelatinin birincil ve en bilinen işlevidir. Sıvı bir karışımı, oda sıcaklığında bile katı ve şeklini koruyan bir forma dönüştürür.
Jelatin, çırpıldığında hava kabarcıklarını stabilize eder. Bu özellik, hafif ve havadar tatlılar yapmak için idealdir.
Karışımlardaki yağ ve su gibi ayrışmaya meyilli bileşenleri bir arada tutar, raf ömrünü uzatır ve dokuyu iyileştirir.
Jelatin, sıvılardaki küçük partikülleri bağlayarak berraklaşmasını sağlar. Aynı zamanda üstüne parlak, cazip bir görünüm kazandırır.
Jelatin genellikle toz veya yaprak (tabaka) halinde satılır. Doğru kullanım için paket üzerindeki talimatlar takip edilmelidir. Genel prensip, önce soğuk suda şişirmek, ardından ılık/kaynar olmayan sıcak bir sıvı içinde tamamen çözmektir.
Jelatin, modern pastacılığın ve şekerleme sanatının görünmez mimarıdır. Onsuz, panna cottamız akışkan, marshmallow'umuz sert, pastalarımızın kreması daha az stabil kalırdı. Doğru miktar ve teknikle kullanıldığında, tatlılara sadece kıvam değil, aynı zamanda zarafet ve profesyonel bir dokunuş katar. Bir dahaki sefere ağzınızda eriyen o nefis jöleli tatlıyı yerken, arkasındaki bu mütevazı mucizeyi hatırlayın!