Kan, vücudumuzda dolaşan ve hayati önem taşıyan bir sıvı dokudur. 🩸 Görevlerini yerine getirebilmesi için farklı bileşenlerden oluşur. Temel olarak kanı iki ana kısımda inceleyebiliriz:
Kanın sıvı kısmına plazma denir. Kanın yaklaşık %55'ini oluşturur ve saman rengi berrak bir sıvıdır. Plazmanın büyük bir kısmı (%90-92'si) sudur. Geri kalan kısım ise çözünmüş halde bulunan maddelerden oluşur:
Plazma, kan hücrelerini ve bu maddeleri vücutta taşıyan bir taşıyıcı sıvı görevi görür.
Kanın hücresel kısmıdır ve kanın yaklaşık %45'ini oluşturur. Bu hücreler kemik iliğinde üretilir ve üç farklı türde bulunur:
Kana kırmızı rengini veren hücrelerdir. 🎯 Başlıca görevleri oksijen ve karbondioksit taşımaktır. Bu işi içlerinde bulunan hemoglobin proteini sayesinde yaparlar. Olgun alyuvarların çekirdeği yoktur, bu da daha fazla oksijen taşımalarını sağlar. Kandaki en bol bulunan hücre tipidir.
Vücudun savunma sistemi askerleridir. 🛡️ Hastalık yapan mikroplarla (bakteri, virüs vb.) savaşırlar. Alyuvarlardan sayıca çok daha azdırlar ve çekirdekleri vardır. Kendi içlerinde farklı görevlere sahip çeşitleri bulunur:
Bunlar aslında tam bir hücre değil, kemik iliğindeki dev hücrelerden (megakaryosit) kopan küçük parçacıklardır. 🩹 Görevleri, kanamayı durdurmak ve pıhtı oluşturmaktır. Bir damar yaralandığında hemen oraya yapışarak bir tıkaç oluşturur ve kan kaybını önler.
💡 Özetle: Kan, plazma adı verilen bir sıvı içinde asılı duran alyuvar, akyuvar ve trombositlerden oluşan hayati bir sıvıdır. 🩸 Taşıma, savunma ve düzenleme gibi yaşam için vazgeçilmez işlevleri yerine getirir.