Koful, ökaryotik hücrelerde (hayvan, bitki, mantar, protist) bulunan, zar ile çevrili, içi sıvı dolu keseciklerdir. Hücrenin depolama, atık yönetimi, sindirim, homeostaz (iç denge) sağlama gibi hayati işlevlerinden sorumludurlar. Bitki hücrelerinde genellikle büyük ve merkezi, hayvan hücrelerinde ise daha küçük ve çok sayıdadırlar.
Kofullar, endoplazmik retikulum (ER) ve Golgi aygıtı gibi organellerden tomurcuklanma yoluyla oluşur. Üzerlerinde bulunan tonoplast adı verilen özel bir zarla çevrilidirler. Bu zar, koful içeriği ile sitoplazma arasında seçici geçirgen bir bariyer görevi görür.
Görevi: Hücre dışından alınan büyük katı (fagositoz) veya sıvı (pinositoz) maddeleri geçici olarak depolamak ve lizozomlarla birleşerek sindirimin gerçekleşeceği ortamı sağlamak.
Görevi: Besin kofulu ile lizozomun birleşmesiyle oluşur. İçindeki sindirim enzimleriyle besinleri parçalar. Oluşan küçük moleküller (aminoasit, glikoz) sitoplazmaya geçerken, artık maddeler atılacak olan kofulda kalır.
Görevi: Sindirim sonucu oluşan veya hücresel metabolizmanın ürettiği atık maddeleri depolamak. Bu koful, hücre zarına kaynaşarak içeriğini dışarı atar (ekzositoz).
Görevi: Özellikle tatlı suda yaşayan bir hücrelilerde (örneğin Paramesyum) bulunur. Osmozla hücreye giren fazla suyu toplayarak dışarı atar. Böylece hücrenin ozmotik dengesini ve iç basıncını (turgor) korur.
Görevleri:
Görevi: Golgi aygıtında paketlenen salgı proteinleri, hormonlar veya enzimler gibi maddeleri hücre zarına taşımak ve dışarı salmak.
Kofullar, hücrenin "lojistik ve altyapı merkezi" gibi çalışır. Sadece bir depo olmanın ötesinde, aşağıdaki süreçlerde kilit rol oynarlar:
Sonuç olarak, koful çeşitliliği ve işlevleri, hücrenin karmaşık yaşam süreçlerini verimli bir şekilde yönetebilmesi için hayati öneme sahiptir. Her bir koful türü, hücrenin yaşadığı ortama ve özelleşmiş görevine uyum sağlamış dinamik yapılardır.