Tarık Buğra'nın başyapıtı Küçük Ağa, Türk edebiyatının en önemli tarihi romanlarından biridir. Roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecini, bir adamın kişisel dönüşümü üzerinden anlatır.
Romanın merkezinde İstanbullu Hoca olarak bilinen Mehmet Reşit karakteri bulunur. Padişah yanlısı bir din adamı olan bu karakter, zaman içinde "Küçük Ağa" adıyla Kuvayı Milliye'nin önemli bir liderine dönüşecektir.
Roman, I. Dünya Savaşı'nın son yılları ile Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç dönemini kapsar. Bu dönemde Anadolu işgal altındadır ve halk, geleceğini belirleyecek önemli kararların eşiğindedir.
Tarık Buğra, olay örgüsünü Akşehir ve çevresinde kurar. Bu küçük Anadolu kasabası, aslında tüm Türkiye'nin bir mikrokozmozu gibidir. Romanda:
Küçük Ağa, sadece bir Kurtuluş Savaşı romanı değil, aynı zamanda bir "insanlık durumu" incelemesidir. Tarık Buğra, karakterlerini siyah-beyaz çizgilerle değil, insani zaafları ve erdemleriyle birlikte sunar.
Bu roman, Türk tarihinin en kritik dönemine farklı bir perspektiften bakma imkanı sunar. Sadece tarihsel olayları değil, bu olayların bireyler üzerindeki etkisini ve insan doğasının karmaşıklığını anlamak isteyen her okur için değerli bir eserdir.
Küçük Ağa, okuyucuyu sadece geçmişe yolculuğa çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda "zaman, koşullar ve inançlar değişse de insan olmanın ne anlama geldiği" üzerine düşündürür.