Kuvayımilliye, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası başlayan işgallere karşı Anadolu halkının kendi imkanlarıyla oluşturduğu direniş hareketidir. Bu hareketin sağladığı pek çok fayda, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında kritik bir rol oynamıştır.
Kuvayımilliye'nin sağladığı önemli faydalara rağmen, belirli bir süre sonra kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kararın alınmasında etkili olan çeşitli nedenler bulunmaktadır:
Kuvayımilliye birlikleri, genellikle gönüllülerden oluştuğu için düzenli bir askeri disipline sahip değildi. Bu durum, emir komuta zincirinde aksaklıklara ve koordinasyon sorunlarına yol açıyordu.
Kuvayımilliye birliklerinin finansmanı ve ikmali, genellikle yerel halkın yardımlarıyla sağlanıyordu. Bu durum, kaynakların yetersizliğine ve birliklerin ihtiyaçlarının karşılanmasında zorluklara neden oluyordu.
Kuvayımilliye birliklerinin faaliyetleri, hukuki bir zemine oturtulmamıştı. Bu durum, bazı birliklerin keyfi uygulamalarına ve halkın mağduriyetine yol açabiliyordu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin düzenli bir ordu kurma kararı almasıyla birlikte, Kuvayımilliye birliklerinin varlığına ihtiyaç kalmamıştır. Düzenli ordu, daha disiplinli, merkezi komuta altında ve profesyonel bir yapıya sahipti.
Kuvayımilliye'nin kaldırılması, merkezi otoritenin sağlanması ve devletin tek elden yönetilmesi açısından önemli bir adımdı. Bu sayede, Kurtuluş Savaşı daha etkin bir şekilde yürütülebilecekti.