Balıklıgöl, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, kadim şehir Şanlıurfa'nın tam merkezinde yer alan bir kutsal alandır. Şehrin en önemli tarihi ve turistik mekanlarından biri olan bu bölge, yerel halk tarafından "Aynzeliha ve Halil-ür Rahman Gölleri" olarak da bilinir.
Göl, aslında iki havuzdan oluşur: Halil-ür Rahman Gölü (büyük göl) ve Aynzeliha Gölü (küçük göl). Her iki göl de içinde yaşayan kutsal sayılan sazan türü balıklar ile ünlüdür. Bu balıklar, inanışa göre kutsal kabul edildiğinden avlanmaz ve yenmez. Çevresi, asırlık çınar ağaçları, tarihi taş binalar ve ibadethanelerle çevrilidir.
Balıklıgöl'ün hikayesi, üç büyük semavi dinin (İslam, Hristiyanlık, Yahudilik) ortak kabul ettiği Hz. İbrahim (A.S.) ile Kral Nemrut arasında geçen bir olaya dayanır. Bu hikaye, hem Kuran-ı Kerim'de hem de Tevrat'ta benzer şekillerde anlatılır.
Putperestliğe karşı çıkan Hz. İbrahim, dönemin hükümdarı Kral Nemrut tarafından büyük bir ateşe atılarak cezalandırılmak istenir. Devasa bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim mancınıkla bu ateşin ortasına fırlatılır. Ancak, Allah'ın emriyle ateş suya, odunlar ise balığa dönüşür. Hz. İbrahim'in düştüğü yerde Halil-ür Rahman Gölü, ateşin bir kıvılcımının sıçradığı yerde ise Aynzeliha Gölü oluşur. Gölün içindeki balıklar da o odunlardan yaratılmıştır ve kutsal kabul edilir.
Bir başka rivayete göre ise, Nemrut'un kızı Zeliha da Hz. İbrahim'e inandığı için aynı kaderi paylaşır ve onun düştüğü yerde ikinci bir göl (Aynzeliha) meydana gelir.
Balıklıgöl, sadece bir şehir gölü değil, binlerce yıllık bir inancın, tarihin ve kültürün canlı bir simgesidir. Hem mimarisi, hem manevi atmosferi hem de etrafını saran tarihi çarşısıyla Şanlıurfa'ya gelen her ziyaretçinin mutlaka görmesi gereken, insanı zamanda yolculuğa çıkaran büyüleyici bir mekandır. Burada hissedeceğiniz huzur ve tarihin derinlikleri, gezinize unutulmaz bir anlam katacaktır. 🌟