Laiklik, devlet yönetiminin ve kamu hizmetlerinin dini kurallardan bağımsız olması, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ilkesidir. Bu sistemde, devlet tüm inançlara eşit mesafede durur ve hiçbir dini önceliklendirmez.
Laiklik kavramı, Avrupa'da Orta Çağ'dan itibaren kilise ve devlet arasındaki güç mücadelesinden doğmuştur. Rönesans, Reform ve Aydınlanma dönemlerinde gelişen bu düşünce, Fransız Devrimi ile birlikte modern devlet anlayışının temel ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Laiklik uygulamaları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir:
Din ve devletin kesin bir şekilde ayrılmasını öngörür. Kamu alanında dini sembollerin görünür olması sınırlandırılmıştır.
Devlet tüm dinlere eşit mesafede durur ancak kamusal alanda dini ifadeler daha serbesttir.
Devletin din işlerine müdahale etme yetkisi vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla İslam dininin yönetilmesi bu modelin özgün bir uygulamasıdır.
Laiklik genellikle dinsizlik veya ateizm ile karıştırılır. Oysa laiklik:
Laiklik, modern demokratik toplumların temel taşlarından biridir. Farklı inançlara sahip bireylerin eşit haklarla bir arada yaşayabilmesini, devletin tarafsız kalabilmesini ve hukukun herkes için eşit şekilde uygulanabilmesini sağlar. Laiklik ilkesi, toplumsal barışın ve demokratik gelişimin vazgeçilmez bir unsurudur.