Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan tarihi bir belgedir. Kurtuluş Savaşı'nı resmen sona erdiren bu antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı olarak genç Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenlik haklarını büyük ölçüde tesis etmiştir.
• Türk-Yunan Sınırı: Meriç Nehri sınır kabul edilmiştir. Karaağaç ve Bosnaköy Yunanistan'dan alınarak savaş tazminatı karşılığında Türkiye'ye verilmiştir.
• Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması'nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir. Hatay bu antlaşmada Türkiye sınırları dışında kalmış, ancak 1939'da anavatana katılmıştır.
• Irak Sınırı: Musul sorunu çözüme kavuşturulamamış, ileriki tarihte çözülmek üzere İngiltere ve Türkiye arasında bırakılmıştır.
Boğazların yönetimi başkanı Türk olan uluslararası bir komisyona bırakılmıştır. Boğazların her iki yakası askerden arındırılmış, geçiş serbestliği kabul edilmiştir. Bu madde, Türkiye'nin egemenlik hakları üzerinde kısıtlayıcı olarak yorumlanmıştır. 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile bu kısıtlamalar kaldırılmıştır.
• Nüfus Mübadelesi: Türkiye'deki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler (Batı Trakya Türkleri hariç) zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Bu, etnik temizlikten çok, ulus-devlet inşası ve kalıcı barış için alınan radikal bir önlem olarak değerlendirilir.
• Azınlık Hakları: Gayrimüslim azınlıklar (Rum, Ermeni, Yahudi) Türk vatandaşı kabul edilmiş ve kanun önünde eşit sayılmıştır. Ancak bu gruplara tanınan bazı özel haklar (örneğin, kendi okullarını açma) zaman içinde tartışma konusu olmuştur.
• Kapitülasyonlar: Tamamen ve sonsuza dek kaldırılmıştır. Bu, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını elde etmesindeki en kritik kazanımlardan biridir.
• Osmanlı Borçları: Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan devletler arasında paylaştırılmış, Türkiye'nin payına düşen kısım taksitler halinde ödenmiştir.
• Yabancı Okul ve Kurumlar: Türk kanunlarına tabi olacakları hükmü getirilmiştir.
Yabancıların da tabi olacağı modern bir hukuk sisteminin kurulması öngörülmüş, yabancı hukukçulardan oluşan karma mahkemeler kaldırılmıştır.
Lozan Barış Antlaşması, bir imparatorluğun enkazı üzerinde ulus-devletin inşa sürecini tamamlayan bir "kuruluş belgesi" niteliğindedir. Hem askeri bir zaferin diplomatik meyvesi, hem de yeni bir devletin uluslararası sistemdeki "kimlik kartı"dır. Kazanımları ve tavizleriyle, Türkiye'nin 20. yüzyıl boyunca izleyeceği iç ve dış politikanın çerçevesini çizmiştir. Tartışmaları günümüze kadar devam etse de, modern Türkiye tarihinin en kritik dönüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini korumaktadır.