Kur'an-ı Kerim'in temel mesajlarından biri olan adalet, özellikle Maide Suresi'nin 8. ayetinde çarpıcı ve evrensel bir şekilde vurgulanmaktadır. Bu ayet, sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlık için adalet anlayışının nasıl olması gerektiğine dair ilahi bir ölçü sunar. Gelin, bu derin anlamlı ayeti birlikte inceleyelim.
Arabça Okunuşu: "Yâ eyyuhellezîne âmenû kûnû kavvâmîne lillâhi şuhedâe bil kıst, ve lâ yecrimennekum şenâanu kavmin alâ ellâ ta'dilû, i'dilû, huve akrabu lit takvâ, vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe habîrun bimâ ta'melûn(ta'melûne)."
Türkçe Meali (Diyanet İşleri): "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun; bu, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
Ayet, hitabını "Ey iman edenler!" diyerek doğrudan müminlere yöneltir. Adaletin temel dayanağının Allah rızası olduğunu vurgular. Yani adalet, kişisel çıkar, grup menfaati veya dünyevi bir karşılık için değil, sadece ve sadece Allah için gözetilmelidir. Bu, adaleti her türlü dünyevi etkiden arındıran, onu kutsal bir sorumluluk haline getiren bir yaklaşımdır.
Ayetin belki de en çarpıcı ve günümüz dünyası için en gerekli uyarısı bu kısımdır. İnsan doğası gereği, sevdiğine tarafgirlik, düşmanına ise haksızlık yapma eğilimindedir. İslam, bu doğal eğilimi reddeder ve en sert muhalifine, en sevmediğin kişiye karşı bile adil olmayı emreder. Bu, adaletin gerçek sınavıdır.
Ayet, "Adil olun; bu, takvaya daha yakındır" diyerek çok önemli bir ölçü verir. Takva (Allah'a karşı sorumluluk bilinci), imanın en üst mertebelerinden biridir. Adaleti her koşulda gözetmek, kişinin takvasının en açık göstergelerinden biri kabul edilir. Çünkü adalet, kişinin nefsinin isteklerine ve duygularına karşı verdiği bir savaştır.
Ayet, ilahi denetim bilinciyle son bulur. Yapılan her adaletli veya adaletsiz davranışın Allah'ın bilgisi dahilinde olduğu hatırlatılır. Bu, mümini sürekli bir öz-denetim (murakabe) halinde olmaya ve her kararını bu bilinçle vermeye teşvik eder.
Maide Suresi 8. ayet, sınırları aşan bir mesaj taşır:
Maide Suresi 8. ayet, Kur'an'ın adalet anlayışını özetleyen bir mihenk taşıdır. Bize, adaletin duygusal değil, ilkesel; keyfi değil, ilahi; parçalı değil, evrensel olması gerektiğini hatırlatır. Kişisel kin, nefret veya grupsal bağlılıkların, hakikatin ve hakkın önüne geçmemesi gerektiğinin altını çizer. Bu ayet, sadece mahkeme salonlarında değil, gündelik hayatımızda, iş yerimizde, aile içindeki ilişkilerimizde ve sosyal medyada paylaştığımız her bir mesajda rehberimiz olmalıdır.
Adalet, sadece hukukçuların değil, her bir müminin ve insanlık onuruna sahip çıkan her bireyin omuzlarındaki kutsal bir yüktür. 🕋