Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un 2008 yılında yayımlanan Masumiyet Müzesi, hem bir roman hem de gerçek hayatta İstanbul'da açılan bir müze projesidir. Roman, aşk, tutku, takıntı ve hafıza temalarını derinlemesine işleyen çok katmanlı bir yapıttır.
Roman, 1970'ler İstanbul'unda zengin bir ailenin oğlu olan Kemal ile uzak bir akrabası olan ve daha alt bir sosyal sınıftan gelen Füsun arasındaki yasak aşkı anlatır. Kemal, Sibel ile nişanlıyken Füsun'a aşık olur ve bu ilişki hayatının dönüm noktası haline gelir.
Romanın en özgün yanı, Kemal'in Füsun'a duyduğu takıntılı aşkın bir tezahürü olarak, onunla ilgili her şeyi topladığı bir müze kurmasıdır. Bu fikir, gerçek hayatta Çukurcuma'da 2012 yılında açılan Masumiyet Müzesi'ne dönüşmüştür.
Masumiyet Müzesi, 83 kısa bölümden oluşur ve her bölüm müzedeki bir nesneye referans verir. Roman, Kemal'in ağzından birinci tekil şahıs anlatımıyla yazılmıştır ve zaman zaman okuyucuyu müzeyi ziyaret etmeye davet eden metinler içerir.
Masumiyet Müzesi, yayımlandığı yıl İngiltere'de Man Asian Edebiyat Ödülü'nü kazanmış ve dünya çapında büyük ilgi görmüştür. Roman, aşk ve hafıza üzerine düşündürücü bir eser olarak edebiyat tarihindeki yerini almıştır.
Orhan Pamuk, bu eserle sadece bir roman yazmakla kalmamış, okuruyla kurduğu ilişkiyi gerçek bir mekana taşıyarak edebiyat ve yaşam arasındaki sınırları bulanıklaştırmıştır.