avatar
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren hikayeciler

Bu konuyu çalışırken hangi yazarların bu gruba dahil olduğunu ve onları diğer dönemlerden ayıran özellikleri karıştırıyorum. Özellikle Milli Edebiyat'ın etkisini sürdüren eserlerle, Cumhuriyet Dönemi'ndeki yeni anlayışla yazılan hikayeler arasındaki farkı netleştirmek istiyorum.
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
sedef34
1450 puan • 0 soru • 104 cevap

Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Hikayeciler

Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında, Milli Edebiyat akımının etkisi devam etmiştir. Bu dönemde eser veren birçok yazar, önceki dönemin milliyetçi, sade dil ve toplumcu anlayışını benimsemiş ve hikayelerinde bu zevki sürdürmüştür. Bu yazarlar, genellikle gözlemci gerçekçilik anlayışıyla eserler vermiş, Anadolu'yu ve Anadolu insanının yaşamını konu edinmişlerdir.

Genel Özellikleri

  • Dil, oldukça sade ve konuşma diline yakındır.
  • Hikayelerde Maupassant (Olay) Hikayeciliğinin etkisi görülür.
  • Milli ve yerli konulara ağırlık verilmiştir.
  • Anadolu, Kurtuluş Savaşı, köy ve kasaba yaşamı, batıl inançlar, yanlış Batılılaşma gibi temalar işlenmiştir.
  • Toplumsal sorunlar, gerçekçi bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
  • Kahramanlar, çoğunlukla halkın içinden sıradan insanlardır.

Bu Anlayışı Sürdüren Önemli Hikayeciler ve Özellikleri

Reşat Nuri Güntekin: Eserlerinde genellikle gözlemci gerçekçilik hakimdir. Anadolu'nun çeşitli sorunlarını, insan ilişkilerini, yanlış Batılılaşmayı ve toplumsal değer yargılarını ele almıştır. Hikayeleri romanları kadar ünlüdür. "Leyla ile Mecnun", "Olağan İşler" gibi hikaye kitapları vardır.

Halide Edip Adıvar: Milli Mücadele döneminin önemli isimlerindendir. Hikayelerinde güçlü gözlem gücü ve psikolojik tahliller dikkat çeker. "Dağa Çıkan Kurt" adlı hikaye kitabında, Kurtuluş Savaşı yıllarını ve milli duyguları işlemiştir.

Refik Halit Karay: Özellikle "Memleket Hikayeleri" adlı kitabıyla tanınır. Bu eser, Anadolu'nun çeşitli bölgelerindeki insan manzaralarını, yaşam tarzlarını ve sosyal çevreyi başarıyla anlatır. Mizahi ve eleştirel bir üslubu vardır.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Hikayelerinde toplumsal konuları ve tarihi olayları işlemiştir. "Bir Serencam", "Rahmet" gibi hikaye kitaplarında, toplumun farklı kesimlerinden insanların yaşamını ve dönemin sorunlarını ele almıştır.

Ebubekir Hazım Tepeyran: "Küçük Paşa" adlı romanıyla tanınsa da hikayeleri de vardır. Eserlerinde Anadolu insanının hayatını ve sorunlarını gerçekçi bir şekilde yansıtmıştır.

Ercüment Ekrem Talu: Mizahi hikayeleriyle öne çıkmıştır. Eserlerinde toplumdaki gülünç durumları, batıl inançları ve sosyal hayatı eleştirel bir mizahla anlatmıştır.

Sadri Ertem: Hikayelerinde daha çok toplumsal gerçekçilik anlayışını benimsemiştir. Köylü ve işçi sınıfının sorunları, geçim sıkıntısı gibi temaları işlemiştir.

Kenan Hulusi Koray: Önceleri öykülerinde korku ve gizem gibi temaları işlese de daha sonra toplumsal konulara yönelmiş ve Milli Edebiyat zevkine uygun eserler vermiştir.

Bu yazarlar, Cumhuriyet'in ilanından sonraki dönemde, bir önceki kuşağın açtığı yoldan ilerleyerek, Türk hikayeciliğinin sağlam temeller üzerinde gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır.

Yorumlar